Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, yarın temeli atılacak olan Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı’nın inşaat bedelinin yaklaşık 110 milyar lira olacağını açıkladı.
Bakan Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada projenin önemine ilişkin bilgiler verdi. Hattın, Zengezur Koridoru’nun temel bileşenlerinden biri olduğunu vurgulayan Uraloğlu, “Daha önce sağladığımız 2,4 milyar avro dış kredi, ülkemize döviz girişi sağlayacak. Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Demir Yolu Hattı’nın toplam yatırımı ise yaklaşık 110 milyar lira olacak.” dedi.
Bakan, hattın 224 kilometre uzunluğunda, çift hatlı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon sistemlerine sahip olacağını belirterek, “Yılda 5,5 milyon yolcu ve 15 milyon ton yük taşıma kapasitesine sahip olacak bu hat, yalnızca lojistik anlamında değil, inşaat kalitesi, tünel ve viyadük tasarımları ile de öne çıkacak.” şeklinde konuştu. Hattın yapımında 5 tünel, 19 aç-kapa tünel, 3 viyadük, 10 köprü, 144 alt geçit, 27 üst geçit ve 480 menfez bulunacağını aktaran Uraloğlu, projenin 2029 yılı sonunda tamamlanmasının hedeflendiğini ifade etti.
Türkiye’nin jeostratejik konumunun küresel tedarik zincirlerinde önemli bir rol oynadığını belirten Uraloğlu, “Artık dünya genelinde güvenli, öngörülebilir ve sürdürülebilir ulaştırma rotaları üzerine tartışmalar yapılıyor. Türkiye, bu bağlamda jeostratejik güven adası olarak ön plana çıkıyor. Zengezur Koridoru ve temelini atacağımız Kars-Iğdır-Aralık-Dilucu Hattı, bu durumun somut göstergeleridir. Zengezur Koridoru’nun işlerlik kazanmasıyla ülkemiz, Asya ile Avrupa arasında en istikrarlı bağlantı noktası haline gelecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Uraloğlu, Zengezur Koridoru’nun bölge ve Türkiye’ye sağlayacağı stratejik avantajları dile getirerek, Hazar ve Akdeniz havzaları arasında yeni bir ticaret yolu açılacağına dikkat çekti. Bu gelişmenin, Türkiye’yi yalnızca transit bir ülke olmaktan çıkararak, bölgesel kalkınma ve iş birliğinin merkez üssü haline getireceğini ifade etti. Ayrıca, Orta Koridor’un yük taşıma kapasitesinin artacağını belirten Uraloğlu, bu projenin demir yolu olmanın ötesinde, bölgesel uyum, güvenlik ve ekonomik büyümenin altyapısını oluşturduğunu vurguladı. Türkiye, doğu ile batı arasında yalnızca bir köprü değil, aynı zamanda bir istikrar ekseni olarak konumlanıyor.
