Antarktika’nın derinliklerinden gelen gizemli bir sinyal, bilim camiasında büyük bir merak ve kafa karışıklığına yol açmakta.
NASA’nın ANITA (Antarctic Impulsive Transient Antenna) projesi kapsamında kullanılan balon tabanlı gözlem sistemleri, genellikle yukarıdan gelmesi beklenen nötrino parçacıkları yerine, yer altından yükselerek buz tabakasını ve Dünya’nın iç katmanlarını delip geçen radyo dalgalarını tespit etti.
Bu olay, mevcut fizik kuramlarına göre imkansız görünüyor ve ya cihazdaki bir sorunla ya da ölçüm hatasıyla açıklanması bekleniyor. Ancak pek çok bilim insanı bu varsayımdan tatmin olmuş değil.
“DAHA BÜYÜK BİR GERÇEĞİN İŞARETİ OLABİLİR”
Salomé, bu sinyallerin çok daha büyük bir gerçeğin işareti olabileceğini savunuyor. Ona göre, bu durum, gerçekliğin düşündüğümüz kadar tekil olmayabileceğinin ilk ipucu ve hatta paralel evrenlerin varlığına dair bir kanıt sunuyor olabilir.
AYNI SİNYALLER YENİDEN KAYDEDİLMELİ
Aralık 2025’te gökyüzüne gönderilmesi planlanan PUEO adlı yeni balon, ANITA’dan beş kat daha hassas bir ölçüm yapacak. Eğer bu yeni cihaz aynı sinyalleri kaydederse, bu durumun bir ölçüm hatası değil, mevcut fizik kurallarında açıklanamayan bir “çatlak” olduğunu ortaya koyabileceği düşünülüyor.
Salomé, “Eğer bu tespit edilirse, bilim dünyasında yeni bir fiziğin başlangıcından söz edeceğiz” diyerek bu keşfin 2030’a kadar Nobel ödülü ile ödüllendirilmesinin kaçınılmaz olduğunu ileri sürdü.
Bilim insanlarının elinde bulunan veriler son derece çarpıcı. Radyo dalgaları, normal şartlar altında nötrino kaynaklı olamayacak kadar dik açılardan, buz yüzeyinin 30 derece altından geliyor. Ayrıca bu dalgaların binlerce kilometrelik kaya ve buz katmanını aşarak balonlara ulaşması da mümkün görünmüyor. Araştırmacılar, bu sinyallerin ya henüz keşfedilmemiş parçacıklardan ya da karanlık maddeyle ilişkili bilinmeyen etkileşimlerden kaynaklandığını düşünüyor.
“UZAYLI TEKNOLOJİ İZİYSE BU BİR DEVRİM OLUR”
Daha cesur bir teori, bu sinyallerin doğal kökenli olmadığını ve insan yapımı olmayan bir teknolojiye işaret edebileceğini öne sürüyor. Salomé, bu ihtimali de vurgulayarak, “Eğer bu uzaylılara ait bir teknoloji iziyse, insanlık tarihinin en büyük keşfine ulaşıyoruz. Bu durum, evrenle ilgili değil, kimlerin bizimle birlikte yaşadığına dair bir devrim niteliğinde olacaktır” şeklinde görüş belirtiyor.