Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Habertürk TV ve BloombergHT’nin ortak yayınında önemli değerlendirmelerde bulundu ve güncel konulara dair soruları yanıtladı.
Son 22 yıl içerisinde Türkiye’nin savunma sanayisinde büyük bir ilerleme kaydettiğini belirten Yılmaz, Türkiye’nin artık savunma ürünleri ihracatçısı konumuna geçtiğini ifade etti. “Geçmişte ödediğimiz halde alamadığımız ürünleri, şimdi diğer ülkelere ihraç eder hale geldik. Ancak hala kat etmemiz gereken önemli yollar var. Bunlardan biri, Cumhurbaşkanımızın bizzat ismini koyduğu Çelik Kubbe projesidir. Bu sistem, çeşitli mekanizmaların entegre bir şekilde çalıştığı ve etkili bir savunma sağladığı bir yapılanmadır.” dedi. Ayrıca, savunma sanayisinin ekonominin kritik bir bileşeni olduğuna dikkat çekerek, gelişimin Türkiye’nin teknolojik altyapısının güçlenmesine ve katma değerinin yükselmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
Dünyada güvenlik konusunun ön planda olduğunu ifade eden Yılmaz, jeopolitik risklerin arttığı bir süreçten geçildiğini, bunun sonucunda savunma harcamalarının yükseldiğini belirtirken, caydırıcılığın önemine değindi.
Bölgede yaşanan terörist faaliyetlerin önlenmesi için yürütülen terörsüz Türkiye girişiminin kıymetli olduğunu aktaran Yılmaz, Devlet Bahçeli’nin çağrısı ile sürecin hız kazandığını dile getirdi. “Örgüt, kendi yapısını feshetme yönünde adım attı ve ilk silahların bırakılması süreci başladı. Bu aşamada önemli bir gelişme kat ettik.” şeklinde konuştu. Terörün sona erdiği, demokratik siyasetin herkes için açık olduğu bir Türkiye hedeflediklerini belirtti. Ayrıca, 40 yılı aşkın süredir bu meseleyle büyük acılar çektiklerini hatırlatarak, şehitleri rahmetle andığını ifade etti.
Suriye’de bir devrimin yaşandığını ve zulmün bittiğini belirten Yılmaz, devlet otoritesinin yeniden tesis edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Aynı zamanda, Suriye’deki istikrarsızlığı isteyen uluslararası güçlerin varlığına da dikkat çekti.
Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini savunduğunu belirten Yılmaz, farklı etnik gruplara saygı göstereceklerini ifade etti. “Anayasa çalışmaları bizim için çok önemli.” diyerek, bu konunun milletin ve devletin geleceği açısından kritik olduğunu dile getirdi.
Yeni anayasa tartışmalarının gerekliliği ile ilgili de açıklamalarda bulunan Yılmaz, Türkiye’nin hala bir darbe anayasası ile yönetildiğini söyledi. “Hedefimiz, Türkiye’yi bu ayıptan kurtarmaktır.” ifadelerini kullandı. Meclis’in bu konuda irade göstermesi durumunda, hükümet olarak katkıda bulunacaklarını dile getirdi.
Yılmaz, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde de yeni bir döneme girildiğini ve güvenlik politikalarının önem kazandığını belirtti. Ancak bu ilişkiyi sadece güvenlik eksenli bir ortaklık olarak görmediklerini, Türkiye’nin AB’nin aday ülkesi olduğunu hatırlattı.
Güvenlik ve ticaret politikaları alanında yeni fırsatların ortaya çıktığını belirten Yılmaz, Avrupa ile olan vize sorununa dikkat çekerek, bu konuyla ilgili kolaylıklar sağlanacağını ifade etti. Böylece iş dünyası için daha rahatlatıcı adımlar atılacağını belirtti.
Yılmaz, Türkiye’nin uluslararası düzeyde prestijinin arttırılmasının önemine değinerek, “Sivil olarak kendi anayasasını yapmış bir Türkiye’nin, prestiji daha da yükselecektir.” dedi.
2024 Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri ve enflasyon ile ilgili Yılmaz, enflasyonla mücadelede 3 aşamalı bir plan izlediklerini belirtti. Düşüşün devam ettiğini ve yıl sonunda 30’un altını görebileceklerini söyledi.
Sanayi konusunda da faaliyetlerine devam ettiklerini ve istihdamı teşvik ettiklerini belirten Yılmaz, kira ücretlerinin yüksek olduğunu ancak gerileme sürecinin başladığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’de doğurganlık hızındaki düşüşe ve tek kişilik hanelere dikkat çekerek sosyal konut kampanyalarının hazırlıklarının yapıldığını belirtti.
Kur Korumalı Mevduat uygulamasının sona ermesinin ardında, Yılmaz, bu tedbirin geçici bir çözüm olduğunu ve artık sistemden çıkıldığını ifade etti. Ekonomi yönetiminin dışsal etkilere karşı dayanıklılığının arttığını belirterek, gelecekteki adımlar hakkında bilgi vermeyeceğini de sözlerine ekledi.
