İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi, Silivri’deki Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önündeki salonda gerçekleştirilen duruşmaya, başka bir suçtan tutuklu olan Ekrem İmamoğlu ve avukatları katıldı.
Duruşmaya, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, çocukları ve babası Hasan İmamoğlu, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan yardımcıları Gökan Zeybek, Meryem Gül Çiftci Binici ve Gülşah Deniz Atalar ile çok sayıda milletvekili ve izleyici takip etti. Ayrıca, mahkeme kararıyla görevden uzaklaştırılan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve İBB Başkanvekili Nuri Aslan da duruşmada yer aldı.
Duruşma, İmamoğlu’nun kimlik tespitiyle başladı. İmamoğlu, bu aşamada eğitim durumunu “yüksek lisans” olarak belirtti ve aylık ortalama gelirinin 250 bin lira olduğunu ifade etti.
Duruşmanın devamında, mahkeme hakimi iddianamenin özetini okudu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 18 Eylül 2024 tarihinde Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğuna dair CİMER’e yapılan bir başvuruya yer veriliyor.
Bu iddiaya ilişkin olarak 1 Ekim 2024 tarihinde savcılığa sunulan şikayet dilekçesiyle, soruşturmanın başlatıldığı belirtiliyor. İddianamede, İmamoğlu’nun Kıbrıs’ta eğitim aldığı ve sonrasında İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaptığı University College of Northern Cyprus’un 1990 yılında Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından tanınan üniversiteler arasında olmadığı ifade ediliyor.
YÖK’ün 1988 ve 1992 yılındaki yazılarında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) faaliyet gösteren yükseköğretim kurumlarından yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin tanındığı anlatılıyor. Ayrıca, yatay geçiş kontenjanlarında usulsüzlük yapıldığı ve bazı öğrencilerin listeden silinerek yenilerinin eklendiğine dair bilgiler yer alıyor.
YÖK kararları görmezden gelindi
İddianamede, YÖK’ün 1988, 1991 ve 1992 tarihlerindeki başvurularla ilgili yaptığı bağlayıcı değerlendirmelerin göz ardı edildiği vurgulanıyor. Yükseköğretim kurumları arasındaki “Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yatay Geçiş Esasları” yönetmeliğinin uygulanmadığı da belirtiliyor.
Ayrıca, yürürlükte olan yönetmeliğe rağmen Imamoğlu’nun kaydının Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak gerçekleştirildiği ve bu süreçte belgelerin eksik ve sahte bir şekilde düzenlendiği ifade ediliyor.
İmamoğlu, öğrenci kütük defterine Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildi
İstanbul Üniversitesi’nin, yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin YÖK tarafından tanındığını bilmesine rağmen, İmamoğlu’nun University College of Northern Cyprus’a kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Yatay geçiş sürecinde gerçeğe aykırı olarak İmamoğlu’nun Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisi olarak kaydedildiği belirtiliyor.
İddianamede, bu işlemle hem İstanbul Üniversitesi yetkililerinin hem de İmamoğlu’nun, ilgili kurumun tanınırlığını bildiği, ancak bu durumu kamuoyuna yansıtma biçiminde hileye başvurdukları kaydediliyor.
“Belgenin sahte biçimde doğduğu açık ve nettir”
İmamoğlu’nun yatay geçiş sürecinde sunmuş olduğu belgelerin içeriklerinin incelenmesi neticesinde, yalnızca University College of Northern Cyprus’a ait bir tanıtım broşürü ve transkriptten ibaret olduğunu ortaya çıkarıyor. Bu belgeler Doğu Akdeniz Üniversitesi’ne dair değildir. İstanbul Üniversitesi, kayıt işlemleri sırasında gerçeğe aykırı belgenin hile ile düzenlendiğini, dolayısıyla sahte bir belgenin oluşturulduğunu belirtiyor.
İddianamede, İmamoğlu’nun Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde eğitim gördüğüne dair herhangi bir bilgi ya da bulgu olmadığına dikkat çekiliyor. Bunun yanı sıra, kamuoyunda resmen farklı bir algı yaratmaya çalışıldığı ifade ediliyor.
“Resmi belgede sahtecilik” suçu zincirleme şekilde işlendi
İddianamede, İmamoğlu’nun “resmi belgede sahtecilik” suçuna iştirak ettiği ve hileli bir şekilde elde ettiği belgeleri yüksek lisans için İstanbul Üniversitesi’ne sunduğu kaydediliyor. Yine, bu suçun zincirleme bir şekilde işlendiği ifade ediliyor.
İmamoğlu’nun söz konusu suçlamalarla 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Ayrıca, suçun oluşturduğu sonuçlar nedeniyle belirli hakların kullanımından yoksun bırakılması da isteniyor. İddianamede, İmamoğlu’nun sahte belgelerinin TCK’nın 54. maddesi dahilinde müsadere edilmesine karar verilmesi yönünde talepler yer alıyor.