İsrail, Gazze’deki işgalini genişletirken, Amerika’nın güçlü desteğini hala yanına almış durumda. Ancak İsrailli diplomatlar, Trump’ın sabrının sona erdiğine ve son saldırının İsrail’i daha da yalnızlaştıracağına yönelik kaygılar taşıyorlar.
İsrail, Batı Şeria’da kıtlık ilan edilmesine rağmen, Gazze’nin en büyük şehri olan Gazze Şehri’ni bombalamaya devam ediyor. On binlerce Filistinli sivilin hala bu bölgedeki varlığını sürdürdüğü biliniyor.
El Cezire’nin haberine göre, İsrail’in amacı, sivilleri şehirden kaçmaya zorlayarak, geçmişte Filistinlilerin yaşam merkezi haline gelmiş bu şehri yıpratmak, Hamas’la olan çatışmasını kolaylaştırmak ve İsrail halkına bir zafer sergilemektir. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, BM Çocuk Fonu (UNICEF) tarafında Gazze’nin kuzeyindeki aileler için son bir sığınak olarak belirtilen Gazze Şehri’nin “yandığını” övünçle duyurdu.
İngiliz The Economist ise, 15 Eylül’de Gazze kentine başlatılan kara harekatının, Gazze savaşında ilk büyük saldırının bir tekrarı gibi göründüğünü ifade ediyor. İsrail’in istihbaratı, kentte yaklaşık 3 bin Hamas savaşçısının bulunduğunu tahmin ediyor ve burayı Hamas’ın son kalesi olarak nitelendiriyor.
Tarihte de benzer bir süreç yaşandı; o zaman da şimdi olduğu gibi, İsrail zırhlı birlikleri Gazze şehrini hedef alırken, liderler Hamas’ı ortadan kaldıracaklarını iddia etmişti. O dönem, en az 64 bin Gazze sakini hayatını kaybetti ve Hamas’ın büyük bir kısmı da bertaraf edildi. Gazze’deki binaların çoğu ya hasar gördü ya da tamamen yıkıldı. Bu bağlamda, uluslararası yardım kuruluşları, bölgedeki açlık durumuna dikkat çekerken, BM ile çalışan kuruluşlar geçtiğimiz ay bazı bölgelerde resmen kıtlık ilan etti.
İSRAİL HALKI ATEŞKES İSTİYOR
Analizler, İsrail’deki kamuoyunun da değiştiğini gösteriyor. 22 ay önce, İsrail ordusunun Gazze şehrine yönelik başlattığı saldırılar büyük destek bulmuşken, artık bu destek önemli ölçüde azalmış durumda. Hamas’ın lider kadrosu etkisiz hale gelirken, yeni anketler, İsraillilerin yüzde 70’inden fazlasının savaşa devam etmek yerine ateşkesi desteklediğini gösteriyor.
NETANYAHU-ORDU GERİLİMİ
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) yetkilileri de bu değişimi paylaşıyor. Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir, kabineye yaptığı açıklamalarda, Hamas’a karşı “kesin bir darbe” vurmanın yıllar alabileceğini vurguladı. Ayrıca, Gazze’ye yapılacak olası saldırıların, hayatta olduğu tahmin edilen Hamas rehinelerini tehlikeye atabileceğini belirtti ve ateşkesi destekledi. Buna karşın, Başbakan Binyamin Netanyahu, ordunun baskılarına rağmen işgal planını onayladı ve güvenlik kabinesi toplantılarında sık sık gerginlikler yaşandı.
İşgal sırasında, rehinelerin aileleri Netanyahu’nun evinin önünde protesto gösterileri düzenledi. Oğlu Matan 700 günden fazla süredir Gazze’de tutulmakta olan Einav Zangauker, “Netanyahu, çocuklarımızı öldürmeye karar verdi” dedi.
SİYASİ KARİYERİ SAVAŞA BAĞLI
Parlamentodaki zayıf çoğunluğunu koruma çabasında olan Netanyahu, iktidarını Gazze’yi sürekli olarak işgal etmek ve aşırı sağcı müttefiklerinin taleplerine yanıt vermek zorunda. Netanyahu’nun siyasi geleceğinin, savaşın sürdürülmesine bağlı olduğu ifade ediliyor.
İsraillilerin, hala Amerika’nın tam desteğini aldığı biliniyor. ABD Başkanı Donald Trump, kara operasyonunun başlamasıyla birlikte sosyal medyada Hamas’a yönelik sert tehditlerde bulundu. Dışişleri Bakanı Marco Rubio da, “Hamas ortadan kaldırılıncaya kadar” Gazze’de daha iyi bir geleceğe ulaşmanın mümkün olmayacağını savundu.
TRUMP’IN SABRI TÜKENİYOR MU?
Ancak Economist’in analizine göre, Amerika’nın desteği uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir. İsrailli diplomatlar, Trump’ın sabrının tükendiğini düşünüyorlar. Netanyahu’nun, onu Gazze operasyonunun Hamas’a kesin bir darbe olacağına ikna ettiğini ve başkanın İsrail’i ateşkesi kabul etmeye zorlamasını beklediklerini dile getiriyorlar. Bu saldırının, zafer getirmek yerine Gazze’deki acıları daha da derinleştireceği ve İsrail’i yalnızlaştıracağı öngörülüyor.