Başsavcılığın yaptığı açıklamada, Can Holding yöneticileriyle ilgili olarak “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “örgütü yönetme”, “örgüte üye olma”, “suçtan elde edilen mal varlıklarını aklama” ve “nitelikli dolandırıcılık” suçları üzerinden yürütülen soruşturmalarda, daha önce el koyma tedbiri uygulanan ve kayyum atanması kararı verilen holding bünyesinde başka şirketlerin de bulunduğu ve bu şirketlerin faaliyetlerine devam ettiği ifade edildi.
İncelemeler sonucunda, bu şirketlerin önemli miktarda mal varlığına sahip olduğu ve herhangi bir tedbirin uygulanmadığı tespit edilmiştir. Açıklamada, şüphelilerin suç örgütü faaliyeti çerçevesinde hareket ederek, suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasına yönelik eylemlerde bulundukları vurgulandı.
Açıklamada, söz konusu eylemlerin şirketlerin faaliyetleri doğrultusunda gerçekleştirildiğine dair kuvvetli şüphelerin bulunduğu vurgulandı ve şu bilgiler paylaşıldı:
“Maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacıyla CMK 133/1 ve CMK 133/4.a.7 maddeleri ile 4 Şubat 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7539 sayılı kanunun 7. maddesi uyarınca yapılan değişiklik gereğince, 7145 sayılı kanunun geçici 2. maddesi çerçevesinde yeni tespit edilen 9 şirketin yönetimi için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanmasına Cumhuriyet Başsavcılığımızın tarihli talebi üzerine İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince karar verilmiştir. Soruşturma, Cumhuriyet Başsavcılığımız koordinasyonunda TMSF, MASAK, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Jandarma Komutanlığı ile iş birliği içerisinde genişletilerek devam edecektir.”
Kayyum atanan 9 şirketin isimleri ise şu şekildedir:
“Türktab Marketing Sigara ve Tütüncülük AŞ, ZA Lojistik ve Araç Kiralama Hizmetleri Ticaret AŞ, Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği AŞ, Tares Tek. Ürünleri İç ve Dış Tic. Ltd Şti, Furkon Teknik Hırdavat Sanayi ve Dış Ticaret Ltd Şti, Temiz Petrol ve Gayrimenkul Ticaret AŞ, MCN Petrol AŞ, Yön Özel Eğitim Basım Yayın San. Tic. AŞ, Mer Yatırım ve Özel Eğitim Hiz. AŞ.”
Bu soruşturma kapsamında iki cumhuriyet savcısının görevlendirildiği öğrenildi.
Öte yandan, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma dosyasını yetkisizlik nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına göndermiştir.
SORUŞTURMA
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Can Holding bünyesindeki şirketler aracılığıyla suç işlemek amacıyla bir örgüt kurulduğu, bu örgüt aracılığıyla “nitelikli dolandırıcılık”, “vergi kaçakçılığı”, “kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına aktarılması” ve “suçtan elde edilen gelirlerin aklanması”na yönelik çok sayıda eylemin gerçekleştirildiği iddia edilmiştir.
Bu süreçte, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından hazırlanan raporlar ve mali denetim birimlerinin düzenlediği incelemelerle soruşturma başlatılmıştır.
Yapılan incelemeler sonucunda, Can Holding bünyesindeki şirketler aracılığıyla kaynağı belirsiz büyük tutarlarda para girişlerinin yapıldığı, bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılarak izlerinin gizlenmeye çalışıldığı, faturasız işlemler ve sahte belgelerle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı öne sürülmüştür.
Holding yapısı altında oluşturulan çıkar amaçlı suç örgütünün, Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ederek, aynı sektörde birçok şirket kurmak suretiyle denetim ve takip mekanizmalarını zorlaştırdığı, yönetim kurullarında değişiklikler yaparak sorumluluğu örgüt üyeleri arasında dağıttığı ve böylelikle hukuki yaptırımlardan kaçmayı hedeflediği iddia edilmiştir.
Ayrıca, ticari faaliyeti bulunmayan bazı şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı ve bu sermaye artırımlarının kaynağı olarak gösterilen borçların gerçeği yansıtmadığı belirtilmiştir. 7256 sayılı “Varlık Barışı Kanunu” kapsamındaki tutarların, şirketlere yeniden yatırıldığı, bu işlemlerin ise suç gelirlerinin sisteme dahil edilmesi ve aklanması amacı taşıdığı öne sürülmüştür.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular doğrultusunda, suç örgütünün “nitelikli dolandırıcılık”, “kaçakçılık” ve “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” gibi suçlardan elde ettiği yasadışı gelirlerle ticari hacmini genişlettiği, eğitim, medya, finans ve enerji gibi stratejik sektörlerdeki şirket alımları, hisse devirleri ve yatırım faaliyetlerinin bu suç gelirleriyle finanse edildiği iddia edilmiştir.
Düzenlenen operasyonda, 121 şirketin mal varlığına el konuldu ve TMSF kayyum olarak atandı. Ayrıca, 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkarıldı.
İstanbul Jandarma Komutanlığı ekipleri, gerçekleştirdikleri operasyon sırasında, Can Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ’ın da aralarında bulunduğu 5 şüpheliyi gözaltına aldı.
Çalışmaların devamında, firari bir şüpheli daha yakalanmış ve gözaltına alınmıştır.
Kayyum atanan şirketlerin bazıları ise şu şekildedir:
“Habertürk Gazetecilik, Ciner Medya TV Hizmetleri, Show Televizyon Yayıncılık, Boğaziçi Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Reklamcılık, Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama, Doğa Okulları İşletmeciliği, Bilgi Doğa Eğitim İşletmeciliği, Turktobacco Sigara İç ve Dış Ticaret Pazarlama, HT Spor Televizyon Yayıncılık ile Bosphorus Medya Grubu Radyo ve Televizyon Yayıncılığı Anonim Şirketi.”
Adliyede ifadeleri alınan şüphelilerden D.Ç, D.C, M.K. ve K.Ç. “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “kara para aklama” suçlarından, C.C. ise “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” suçundan tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edilmiştir.
Şüpheli Kenan Tekdağ ise aynı suçlardan “ev hapsi” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle hakimliğe gönderilmiştir.
Hakimlik, D.Ç, D.C, M.K, K.Ç. ve C.C’nin üzerine atılı suçlardan tutuklanmasına, Kenan Tekdağ hakkında ise “ev hapsi” ve “yurt dışı çıkış yasağı” şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar vermiştir.