🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Türkiye’nin Sağlıkta Yeni Dönümü: AR-GE Merkezi Açıldı

Türkiye’nin Sağlıkta Yeni Dönümü: AR-GE Merkezi Açıldı

featured

Memişoğlu, Tekirdağ’ın Ergene ilçesinde Polifarma tarafından hayata geçirilen AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi’nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sağlık alanında tarihi bir adım attığı bu özel günde katılımcılarla beraber olmanın sevincini paylaştı.

Bakan Memişoğlu, Anadolu topraklarının binlerce yıl boyunca sadece medeniyetlerin değil, aynı zamanda ilmin, hikmetin ve şifanın merkezi olduğunu vurguladı.

Anadolu irfanıyla şekillenen bu topraklarda, geçmişten geleceğe uzanan bilimle harmanlanmış bir vizyonun ve inançla derinleşmiş bir idealin meyvelerinin toplandığını ifade eden Memişoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayata geçirilen ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonunun en temel unsurlarından biri, hiç şüphesiz ‘Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’dır.” dedi.

Bu vizyonun sadece daha fazla sağlık hizmeti sunmayı değil, aynı zamanda üreten, kendi teknolojisini geliştiren ve global düzeyde rekabet gücünü artıran bir sağlık sistemini kurmayı hedeflediğini belirtti.

“ÜRETEN SAĞLIK VİZYONU”

Sağlık Bakanlığı olarak geliştirdikleri “Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli”nin bu stratejik yolculuğun temelini oluşturduğunu vurgulayan Memişoğlu, şunları ekledi:

“Bu model, bireylerin ve toplumun sağlığını koruyan önleyici yaklaşımlar ile innovatif üretim altyapısını, bilimsel araştırmayı ve yerli-milli teknolojiyi esas alır. Üreten Sağlık Vizyonumuz da bu modelin en önemli unsurlarındandır.”

Bu vizyonla, sadece hastalıkları tedavi eden değil, aynı zamanda ilaç ve tıbbi cihazları kendisi geliştiren, inovasyon yaratan ve olayları kendi insan gücüyle şekillendiren bir sağlık ekosistemini oluşturma çabasını sürdürdüklerini ifade etti. Göreve geldiği andan itibaren Türkiye’nin sağlıkta bilimsel kapasitesini artırmak için harekete geçtiklerini belirten Memişoğlu, AR-GE ve inovasyon ekosisteminin kalbinde yer alan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını (TÜSEB) yeniden yapılandırarak, bu sürecin stratejik beyni ve sahadaki lokomotifi haline getirdiklerini dile getirdi.

“TÜSEB SAĞLIK PAZARINDAKİ ETKİNLİĞİNİ ARTIRAN BİR YAPIYA KAVUŞTU”

Memişoğlu, TÜSEB’in günümüzde kamu, özel sektör ve akademi arasında güçlü bağlar kurarak yerli çözümler geliştiren, genç bilim insanlarını destekleyen ve Türkiye’nin küresel sağlık pazarındaki etkinliğini artıran bir yapıya dönüşmüş olduğunu belirtti.

Süreci sadece bir politika değil, aynı zamanda milli bir sorumluluk olarak gördüklerinin altını çizdi. “Sağlıkta tam bağımsızlık, yalnızca hizmet sunmakla kalmayıp, üretmek, geliştirmek, paylaşmak ve ihraç etmekle mümkündür.” ifadelerini kullanarak, Polifarma AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi gibi yatırımların bu büyük hedefin taşıyıcı sütunları olduğuna işaret etti.

Memişoğlu, Polifarma AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi’nin yalnızca teknik bir destek olmadığını, aynı zamanda bu ülkenin potansiyeline inanan bir vizyonun somutlaşmış hali olduğunun altını çizdi.

“VİZYONER BİR YAKLAŞIM ORTAYA KONDU”

Bu önemli yatırımın, uzun soluklu bir inancın, bilim ve teknolojiye duyulan güvenin yanı sıra Türkiye’nin sağlık alanındaki bağımsızlığına verilen stratejik bir destek olduğunu belirten Memişoğlu, Polifarma ailesini tebrik etti. “Kendileri yalnızca ilaç üretmiyor, aynı zamanda geleceğin bilim insanlarına alan açıyor, bilgiye dayalı üretim kültürünü yaygınlaştırıyorlar. Bu merkez, genç araştırmacıların yetişeceği, yenilikçi moleküllerin geliştirileceği ve nadir hastalıklara yönelik yerli çözümlerin üretileceği bir AR-GE üssüdür. İnsan odaklı bir ekosistem yaratmayı amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Merkezin en önemli çalışmalarından birinin Türkiye’nin ilk yerli SMA ilacının geliştirilmesi olacağını kaydeden Memişoğlu, sağlık hizmetini bir hak, tedaviyi bir sorumluluk ve ilaç üretimini ise bağımsızlık meselesi olarak gördüklerini ifade etti. “Artık, dışarıdan beklemiyoruz. Kendi bilim insanlarımızla, kendi teknolojik kapasitemizle çözüm üretiyoruz.” dedi.

Merkezin sadece Türkiye’nin ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda uluslararası pazarlara açılan bir kapı olacağına ve yerli çözümlerin küresel pazarlarda talep göreceğine vurgu yaptı.

Polifarma’nın yatırımları için teşekkür eden Memişoğlu, “Sağlıklı Türkiye Yüzyılı’nın üretimle taçlandığı bir ana tanıklık ediyoruz. Bu tesis, sadece ülkemize değil, bölgesine ve insanlığa fayda sağlayacak bir bilgi ve üretim üssü haline gelecektir.” ifadelerini kullandı.

Memişoğlu, üreticilerin önünü açma çabasını sürdürdüklerini belirtti.

Tesisin hayırlı olmasını dileyen Memişoğlu, “Bizler yöneticiler olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ‘Biz sizlerin yolunu açmak için yönetiyoruz’. Turkish sanayicisinin, Türk üreticisinin ve Türkiye’de sağlık hizmeti sunan tüm paydaşların hizmetkârı olarak çalışmamız gerekiyor.” dedi.

“SANAYİCİMİZİN ÖNÜNÜ AÇIYORUZ”

Tekirdağ Valisi Recep Soytürk de tesisin hayırlı olmasını diledi. Soytürk, kentte 3 bin 390 sanayi tescilli firma bulunduğunu ve bu firmalardan 23’ünün ilaç sanayisinde faaliyet gösterdiğini belirtti.

Polifarma’nın yıllık yaklaşık 250 milyon dolarlık bir ihracata sahip olduğunu vurguladı. İlaç sanayinin önemine değinen Soytürk, “Sanayicilere saygı duyuyoruz. Elimizden geldiğince önlerini açmaya çalışıyoruz.” dedi. Bu tür yatırımların Türkiye’nin yerli üretim kapasitelerini artırdığına dikkat çekti.

“DÜNYANIN DÖRT BİR YANINA SAĞLIK TAŞIYORUZ”

Polifarma Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Süleyman Kumrulu, şirketin kuruluşundan bu yana geçirdiği süreci ve yatırımlarıyla sektördeki konumunu paylaştı. Kumrulu, ilaç sektöründe yaklaşık 40 yıl önce yerli sermaye ile yola çıkıldığını, günümüzde Tekirdağ-Ergene’de modern üretim tesisleriyle global pazarlardaki varlıklarını güçlendirdiklerini belirtti.

Yıllık yaklaşık 500 milyon ilaç ve serum üretim kapasitesine sahip olduklarını, 16 farklı üretim hattında faaliyet gösterdiklerini ifade eden Kumrulu, birçok uluslararası sertifika ve ruhsata sahip olduklarını belirtti.

“İLAÇ ÜRETİMİNİN YERELLEŞMESİNE KATKIDA BULUNACAĞIZ”

Kumrulu, yeni AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi ile ilaç üretiminde yeni bir dönem başlatacaklarını aktardı. “İlaca erişimi kolaylaştıracak ve dış bağımlılığı minimize edecek projelere hızla devam edeceğiz.” dedi.

HAMLE Projesi tarafından desteklenen SMA hastalığının tedavisine yönelik ilaçların burada üretileceğini kaydeden Kumrulu, “SMA hastalığına yönelik ilacın etkin maddesi olan nusinerseni üreteceğiz.” şeklinde konuştu.

Ayrıca nadir ve genetik hastalıklar için de ilaç üretimini amaçladıklarını belirten Kumrulu, projeleriyle birlikte Türkiye’nin sağlık alanındaki ihracat potansiyelini artırmayı hedeflediklerini dile getirdi.

İLACIN ÜRETİM SÜRECİ

Kumrulu, yerli SMA ilacının etken maddesini üretmeleri dolayısıyla gurur duyduklarını ifade etti. “Türkiye genelinde ilacın etkin maddesini üretebilen ikinci firma olma özelliğine sahibiz.” dedi. Klinik çalışmalarına başlandığını ve ruhsatlandırma sürecinin yakında başlayacağını aktardı.

“SAĞLIK SEKTÖRÜNDE KALICI DEĞER YARATMANIN YOLU AR-GE’DEN GEÇİYOR”

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu, sürdürülebilir büyümenin ve AR-GE faaliyetlerinin önemine vurgu yaptı. “Yaklaşık 40 yıldır sağlık sektöründeki faaliyetlerimizle kalite ve insan sağlığına odaklandık. Yeni tesisimizle, hem hammadde hem de bitmiş ürün üretimini aynı çatı altında gerçekleştirmeye başlayacağız.” dedi.

Kumrulu, Polifarma’nın Türkiye’deki İlaç Etkin Maddesi sentezi onayına ve yetkinliğine sahip olan sadece 6 firmadan biri olduğunu belirtti.

“SMA VE GENETİK HASTALIKLARA ŞİFA OLACAK”

Kumrulu, yeni AR-GE merkeziyle “antisens oligonukleotid” üretme platformuna yatırım yapan ilk Türk firması olduklarını belirtti. Bu teknoloji sayesinde genetik hastalıkların tedavisinde daha etkin çözümler geliştireceklerini ifade etti.

Yeni merkezde, SMA hastalığına yönelik etken madde ve ilaç üretileceğini de dile getiren Kumrulu, şöyle devam etti:

“SMA hastalığı, birçok aileyi etkileyen nadir bir kas hastalığıdır. Bu hastalığın tedavisine yönelik altyapı çalışmalarımıza başladık. Amacımız, tedavi sürecinde kendi etkin maddemizi üretmek ve sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmektir. Her annenin dileği, evladını sağlıklı görmektir. Bizim hedefimiz, bu ilacı en kısa sürede desteğe ihtiyacı olan hastalara ulaştırmaktır.” dedi.

Vildan Kumrulu, Bakan Memişoğlu’na 35 Besmele ajurlu tablo armağan ettikten sonra, açılış kurdelesi kesildi ve katılımcılar merkezde incelemelerde bulundu.

Türkiye’nin Sağlıkta Yeni Dönümü: AR-GE Merkezi Açıldı
Yorum Yap
Bizi Takip Edin