Ukrayna savaşının patlak vermesiyle birlikte 2022 yılından bu yana ilk kez Rusya ile NATO, doğrudan karşı karşıya geldi. Eski ABD Başkanı Donald Trump, NATO hava sahasını ihlal eden Rus uçaklarının vurulması gerektiğini ifade ederek durumu daha da alevlendirdi. Gazeteci Serkan Demirtaş, konuyu derinlemesine ele aldı.
Dünya genelindeki liderlerin, küresel barış ve istikrarı sağlamak amacıyla New York’ta toplandıkları bir dönemde, artan Rusya-NATO gerginliği dikkatleri, 2022 yılından bu yana süregelen savaşa yeniden çevirdi. Bu gerginliğe neden olan unsurlar arasında, Rus savaş uçakları ve insansız hava araçlarının NATO ülkelerinin hava sahalarını giderek daha fazla ihlal etmesi gösteriliyor. İhlallerin artması, NATO’nun 4. Madde kapsamında son iki hafta içinde iki kez acil toplanmasını ve Doğu kanadındaki güvenliği artırmak için “Doğu Nöbetçisi” misyonunun başlatılmasını zorunlu kıldı.
Gerginliği tırmandıran bir diğer gelişme ise Donald Trump’ın yaptığı açıklama oldu. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile yaptığı görüşme sırasında, NATO-Rusya gerilimine dair bir soru üzerine Trump, “NATO hava sahasını ihlal eden Rus uçaklarının vurulması gerektiğini” vurguladı.
GERİLİM SON İKİ HAFTADA TIRMANDI
Rusya ile NATO’yu Ukrayna savaşının başladığı 2022’den itibaren ilk kez doğrudan karşı karşıya getiren olaylar şu şekilde sıralandı:
10 Eylül: Polonya, Rusya’ya ait 19 insansız hava aracının hava sahasını ihlal ettiğini ve bazı hava araçlarının savaş uçakları ve hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü duyurdu. Bu, Rusya-Ukrayna çatışmasının başladığı tarihten bu yana bir NATO ülkesinin hava sahasına giren Rus hava araçlarının düşürülmesi anlamına geliyor. Polonya, Rus SİHA’larına karşı tüm NATO savunma sistemlerinin devreye alındığını açıkladı. Rusya ise ihlali kabul ederek, Varşova hükümeti ile konuyu istişare etme niyetindeymiş gibi göründü.
12 Eylül: NATO, acil olarak toplandı ve Rus ihlallerine karşı “Doğu Nöbetçisi” misyonunu başlattığını açıkladı.
13 Eylül: Romanya, bir Rus SİHA’sının hava sahasını ihlal ettiğini bildirdi. Ancak söz konusu SİHA’nın meskun mahalde uçmadığı ve tehlike oluşturmadığı belirtildi.
19 Eylül: Estonya, sabah saatlerinde 3 Rus MiG-31 savaş uçağının Estonya hava sahasını toplam 12 dakika boyunca ihlal ettiğini açıkladı. Savaş uçaklarının, başkent Talin yakınlarına kadar yaklaştığı iddia edildi. NATO’ya bağlı Finlandiya, İsveç ve İtalya savaş uçakları, Rus uçaklarını hava sahası dışına çıkarmak için havalandırıldı. Rusya, ihlali reddetti ve uçaklarının uluslararası uçuş kurallarına göre hareket ettiğini bildirdi.
21 Eylül: Almanya, Rusya’ya ait Il-20M keşif uçağının Baltık Denizi üzerinde hava sahasına girdiğini ve uydu alıcısının kapalı olduğu için iletişim kuramadıklarını belirtti. Almanya Hava Kuvvetleri, önleme amaçlı iki Eurofighter savaş uçağının havalandırıldığını açıkladı.
POLONYA: RUS UÇAĞINI DÜŞÜRÜRÜZ
22 Eylül: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, NATO-Rusya gerginliğini görüşmek üzere 10 günde ikinci kez acil toplandı. ABD, Rusya’ya gerilimi artırmaması çağrısında bulunurken Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikoski, hava sahalarını ihlal eden Rus uçaklarını düşürecekleri tehdidinde bulundu.
22-23 Eylül: Norveç ve Danimarka, hava sahalarında görülen insansız hava araçları nedeniyle Oslo ve Kopenhag havalimanlarını dört saat boyunca kapattı. Her iki ülke de olayın arkasında Rusya olduğunu öne sürdü. Moskova, bu iddiaları reddetti.
23 Eylül: NATO, Estonya’nın başvurusu üzerine 4. maddesi kapsamında 10 günde ikinci toplantısını gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, ittifakın “NATO topraklarının her santimetresini korumaya hazır olduğu” vurgulandı ve Rusya’dan davranışlarını değiştirmesi istendi.
RUSYA, NATO’YU TEST Mİ EDİYOR?
Diplomatik kaynaklar, Rusya’nın bu tür hava ihlallerini yaparak NATO’nun hava savunma sistemlerini test ettiğini ve tepkilerini ölçmeye çalıştığını belirtiyor. Ancak bu ihlallerin kasıtlı olarak yapılıp yapılmadığına dair kesin bir yargıya varamıyorlar.
Polonya ile başlayan bu süreç, 15 Ağustos’ta Alaska’da gerçekleşen Trump-Putin zirvesinin ardından hız kazandı. Moskova’nın bundan sonraki ABD yönetiminin ve Trump’ın tepkilerini gözlemlemeye çalıştığına dair yorumlar öne çıkıyor. ABD Başkanı’nın Rusya’ya karşı yumuşak bir tutum sergilemesi ve Baltık ülkelerine sağlanan savunma yardımlarının azaltılması, Moskova’nın cesaret bulmasına neden olduğu düşünülen unsurlar arasında yer alıyor.
Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna, Rus hava araçlarının daha önce hava sahalarını ihlal ettiğini; ancak bu son olayın diğerlerinden farklı olarak tamamen NATO sınırlarını test etme amaçlı düzenlendiğini belirtti. Tsahkna, Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal eden bu adımlarına sistematik bir yanıt verilmesi gerektiğini vurguladı.
Estonya’nın görüşleri, ittifakın Doğu kanadında yer alan ülkelerle de paylaşılıyor ve Kremlin’in amacının NATO’nun hava savunma tepkilerini test etmek olduğu düşünülüyor. Avrupa Birliği’nin dış politika ve güvenlikten sorumlu komiseri Kaja Kallas da benzer bir görüşü dile getirerek Rusya’nın davranışlarını “tehlikeli provokasyon” olarak tanımladı ve AB’nin Avrupa müttefikleri koruma taahhüdünü yineledi.
Rusya, bu iddiaları reddediyor. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, Estonya’nın açıklamalarını “boş ve asılsız” olarak nitelendirdi ve ülkesinin “gerilimi tırmandırma” politikası izlediğini öne sürdü.
NATO NE YAPACAK?
Rusya ile artan gerginlik, NATO içindeki diplomasi trafiğini de tırmandırdı. Polonya’nın ardından Estonya da 4. madde kapsamında NATO’yu acil görüşmeye davet etti. NATO’nun 4. maddesi, toprak bütünlüğü veya güvenliği tehdit altında olan her üye ülke tarafından işler hale getirilebiliyor. Bu madde daha önce toplamda 9 kez kullanılmış, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası ise üçüncü kez devreye girmiş olacak.
NATO, Polonya’ya yönelik ihlalin ardından “Doğu Nöbetçisi” adı verilen yeni bir misyon kurmuştu. Bu misyon, Rusya’ya ait askeri hava araçlarının NATO hava sahasını ihlal etmesini önlemek için hayata geçirildi. İlk aşamada bu göreve Danimarka, Fransa ve Almanya’nın savaş uçakları ile katkı sunacağı duyuruldu. İtalya, İngiltere, İspanya, İsveç, Hollanda ve Çekya da destek vereceğini ilan etti. Ancak, ABD’den bu tür misyonlara katkı açıklaması gelmedi.
Gelişen duruma ilişkin olarak NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, yapılan bu provokatif eylemlerin sona ermesi çağrısında bulunarak gerekli tüm önlemleri alacaklarını ifade etti.