Görgün, KAAN Projesi ile ilgili olarak, uçağın geliştirilmesi ve ilk blok üretiminde kullanılacak ithal motorların temin süreci ve yerli motor geliştirme çalışmaları üzerine Anadolu Ajansı muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türk savunma sanayisinin motor gibi kritik ürünlerde maruz kaldığı açık ve örtülü ambargolara karşı stratejisi nedir?
Savunma Sanayii Başkanlığımızın ana hedefi, savunma sanayisinde tam bağımsızlığı sağlamak ve ordumuzun ihtiyaçlarını yerli çözümlerle karşılamaktır. Tüm kısıtlamaları sürekli olarak takip ediyor, uluslararası alanda yaşanabilecek sınırlamalara dikkatle değerlendiriyoruz. Bu süreçte ülkemizin çıkarlarını korumak adına her türlü imkanı seferber ediyoruz.
Temel ilkemiz, ordumuzun ihtiyaçlarını gecikmeden karşılamak ve savunma projelerimizi kararlılıkla hayata geçirmektir. Hiçbir zaman tek bir kaynağa bağlı kalmıyor, alternatif tedarik ve geliştirme seçeneklerini eş zamanlı olarak uyguluyoruz. Bu sayede hem teknolojik bağımsızlığımızı artırıyor hem de teslimat sürekliliğimizi güvence altına alıyoruz.
Özellikle motor teknolojileri alanında attığımız adımlar, ülkemizin stratejik gücünü ve özgüvenini pekiştirmektedir.
Bugüne kadar “yapamazsınız” denilen tüm platformları envantere kazandırdık. Hava araçlarımız, kara araçlarımız, helikopterlerimiz, insansız sistemlerimiz ve füzelerimiz artık yerli motorlarla hizmet vermektedir.
MOTORDA TAM BAĞIMSIZLIK İÇİN ATILAN ADIMLAR
Askeri motor teknolojileri konusunda Savunma Sanayii Başkanlığı liderliğinde yürütülen projelerin güncel durumu nedir?
Kara araçlarımızda Vuran ve Kirpi araçlarıyla TUNA motoru kullanıma sunulmuş, tank taşıyıcı ve lojistik araçlar için geliştirilen AZRA Gen-2 test faaliyetleri başarıyla sürmektedir.
Yeni nesil paletli araçlara entegre edilecek UTKU motoru ve ALTAY tankı için geliştirilen BATU motorunun geliştirme ve test faaliyetleri tamamlanmış, her iki motorun transmisyon test çalışmaları başarı ile devam etmektedir.
İnsansız hava araçlarımızda kullanılan TB3’e güç veren PD200 motoru envantere girmiş, ANKA ve AKSUNGUR’a entegre edilen PD170 motoru için test çalışmaları sürmektedir. Kargı İHA için de PG50 motoru bağımsız kabiliyetler elde edilmesini sağlamıştır.
GÖKBEY helikopterinin kalbinde yer alan milli TS1400 turboşaft motorunun sertifikasyon testleri devam etmekte, seri üretim çalışmaları başarılı bir şekilde sürmektedir.
Füze ve mühimmatlarımızda ATMACA ve SOM için KTJ3200, ÇAKIR için KTJ1750, KARA ATMACA için KTJ3700 jet motorları geliştirilmiş ve kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra yeni nesil füze motorları geliştirme çalışmaları da devam etmektedir.
Deniz platformları için, Marlin SİDA’da kullanılan LEVEND motoru ve ULAQ SİDA’da Marin X7 entegrasyonları tamamlanmıştır. MİLGEM gemilerimiz için MAVİ BATU bağımsız çözümünün test faaliyetleri de başarıyla tamamlandı.
Jet motorları konusundaki ileri aşama çalışmalarımız arasında ANKA-III için geliştirilen TF6000 turbofan motoru başarıyla çalıştırılmış, KIZILELMA için TF10000 geliştirme faaliyetleri sürmektedir. KAAN savaş uçağının ana motoru TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme süreci devam etmektedir.
Türkiye, motor teknolojilerindeki geniş yelpazesi ile kara, hava, deniz ve füze sistemlerinde ihtiyaç duyulan kritik kabiliyetleri artık yerli imkanlarla karşılayabilmektedir.
Tam bağımsızlığın sağlanması yönündeki strateji ve eylem planları; Gaz Türbinli Motor Yol Haritası, Kara Araçları için Güç Grubu Yol Haritası, Milli Dizel Deniz Motorları Yol Haritası ve Milli Deniz Tipi Elektrikli Tahrik Sistemleri Yol Haritası ile oluşturulmuş ve kararlılıkla uygulanmaktadır.
“TEK BİR KAYNAĞA BAĞLI DEĞİLİZ”
Savaş uçaklarının en kritik alt sistemlerinden biri jet motorlarıdır. Türk savunma sanayisinin KAAN projesindeki bu ihtiyaç nasıl karşılanacak, yerli motor çalışmalarının durumu nedir?
Milli Muharip Uçağımız KAAN’ın motor çalışmalarında da aynı yaklaşım ile ilerliyoruz. KAAN seri üretimi, yerli motor ile planlanmıştır. Ana motor TF35000 ve yardımcı güç ünitesi APU60 için geliştirme faaliyetlerimiz başarıyla devam etmektedir. Savunma sanayinde süreç her zaman bu şekilde işler; önce mevcut motorlarla başlanır, ardından milli motor projeleri devreye alınır. Biz de KAAN’ı blok yaklaşımıyla üretiyoruz, kademeli olarak gelişim sağlıyoruz.
KAAN savaş uçağının teslimat takviminde bir gecikme bulunmamaktadır. Seri üretimimizi riske atmamak için tek bir kaynağa bağlı kalmıyor, alternatif tedarik kanallarını değerlendiriyoruz. Böylece hem takvimi güvence altına alıyor hem de milli motor geliştirme yol haritamızı sürekli ilerletiyoruz.
Gelecekte KAAN’ın motoru hiçbir şekilde tek bir ülkenin motoruna bağımlı olmayacaktır. Mühendislerimize güveniyoruz. TF35000’in seri imalat süreci planlandığı gibi devam etmektedir.
Türkiye, motor teknolojilerinde kara, hava, deniz ve füze sistemlerinde ihtiyaç duyulan kritik yetenekleri yerli kaynaklarla karşılayabilecek düzeye ulaşmıştır. Gaz Türbinli Motor Yol Haritası çerçevesinde jet motorlarında bağımsızlığı elde etmek için kararlı adımlar atıyoruz.
Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve desteğiyle, son 20 yılda savunma sanayinde elde ettiği kazanımları daha ileriye taşıma yeteneğine sahiptir. Mühendislerimiz ve sanayicilerimizle birlikte “tam bağımsız savunma” idealimiz doğrultusunda milletimizin güvenliği için durmaksızın üretmeye devam ediyoruz.
“PROTOTİP UÇAKLARIN ÜRETİMİ HIZLA DEVAM EDİYOR”
KAAN prototiplerinin üretimi ile ilgili süreç nasıl ilerliyor? Prototipler için gerekli motorların temini tamamlandı mı, sorun yaşanması muhtemel mi?
KAAN prototip uçakları için gerekli tüm motorlar tedarik edilerek Türkiye’ye ulaştırılmıştır. Prototip uçaklarımızın üretimi hızla devam etmektedir.
KAAN için ABD’den temin edilen motorlara ilişkin güncel durum nedir? Yaşanabilecek riskler ne düzeyde, alternatif motor arayışınız var mı?
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek ilk blok için gerekli motor tedarikine ilişkin ABD’ye resmi başvuru süreci tamamlanmıştır.
KAAN uçağının üçüncü nesil üst düzey yeteneklere ulaşması için geliştirdiğimiz yerli motor çalışmaları plana uygun şekilde ilerlemektedir. Şu aşamada yabancı alternatif arayışımız bulunmamaktadır.
ABD’den sağlanamayan motorların durumu alternatif motorlara geçişin kolay olup olmayacağını etkileyebilir mi? Bu, projenin tasarımını ve takvimini nasıl etkiler?
Gerekli olması halinde, ilk blok için motor değişikliği yapılması mümkündür. Bu durum belirli mühendislik geliştirmeleri gerektirebilir. Ancak uçak tasarımı ve geliştirme faaliyetleri, sürekli değişiklik ve yönetim ihtiyacını doğurduğundan önemli bir takvim dezavantajı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Projelerimizi Çevik Sistem Mühendisliği yaklaşımıyla yönetiyoruz. Nihai seri üretim uçaklarımız yerli motor ile hizmet verecektir.
“GECİKME OLDU, 2 YILDA ÖNEMLİ YOL KAT EDİLDİ”
KAAN projesindeki yerli motor geliştirme sürecinde yaşanan gecikmelerle ilgili eleştirilerinizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
İlk başlangıçta bir gecikme yaşanmıştı, bu konuya odaklandık ve şimdi sorumluluklar ve takvim netleşmiş durumda. Sorumluluk alan tüm şirketler görevlerini zamanında yerine getiriyor, SSB Motor Daire Başkanlığı da süreci yakından takip ediyor. Son iki yılda kaydedilen önemli gelişmeler bu durumu göstermektedir.
Zira ANKA-III için geliştirilen TF6000 turbofan motorunun başarıyla çalıştırılması ve KAAN savaş uçağının geliştirme sürecinin planlandığı düzeyde devam etmesi, motor alanında önemli ilerlemelerin kaydedildiğini ve geleceğe umutla bakmamızı sağlamaktadır.
Yurt dışından motor temininde yaşanacak sorunlar, Endonezya ile imzalanan 48 adetlik KAAN ihracat anlaşması için tehdit oluşturabilir mi?
Endonezya’ya ihraç edilmesi planlanan 48 adet beşinci nesil KAAN savaş uçağı milli motorlarımızla güçlendirilecektir. Bu nedenle, dış kaynaklı motor temininde yaşanacak sorunlar anlaşma üzerinde olumsuz bir etki yaratmayacaktır.
Son olarak, mühendislerimize güveniyoruz. Yerli ve milli imkanlarla Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve desteğiyle KAAN’ı ve yerli motorunu ülkemize kazandırmak için var gücümüzle çalışıyoruz.