🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Wilkinson: Gazze Yolculuğumuzda Korkunç Şartlar

Wilkinson: Gazze Yolculuğumuzda Korkunç Şartlar

featured

İngiliz aktivist Wilkinson, Türkiye’ye dönüşünün ardından Anadolu Ajansı muhabirine, Küresel Sumud Filosu’ndaki yolculuğunu, İsrail’in saldırıları sonrasında yaşadıklarını ve kendilerinin götürüldüğü hapishanede maruz kaldıkları insanlık dışı koşulları aktardı.

Wilkinson, daha önce uzun bir deniz yolculuğu yapmadığını belirterek, Gazze’ye gerçekleştirdikleri seferin kendileri için cesaret verici olduğunu ifade etti. Yolculuk süresince birçok kişinin hastalığa yakalandığını, ancak amaçlarından vazgeçmediklerini ekledi.

Gazze’ye gitme kararlılıklarının her türlü zorluğa katlanmalarını sağladığını dile getiren Wilkinson, “Sıradan insanların ayağa kalkıp Gazze halkına yardımda bulunan her türlü misyona katılması önemli,” değerlendirmesinde bulundu.

Şu anki koşullar altında açlık çeken insanlara yardım etmek için denize açılmayı öğrenmenin utanç verici olduğunu belirten Wilkinson, “İsrail rejimi tarafından günümüzde ve bu çağda, açlıktan ölüyorlar,” şeklinde konuştu.

İSRAİL ASKERLERİNİN “ZALİM” TUTUMU

Dünyanın dört bir yanından aktivistlerin bir araya gelerek Filistinlilerin hayatta kalmasına yönelik farkındalık yaratmaya çalıştığını anlatan Wilkinson, İsrail’in saldırıları sırasında hissettiklerini paylaştı.

Wilkinson, “Daha önce dedim, tekrar söylüyorum. Soykırımcı İsrail askerlerinin, bizim gibi yüzleri ve elleri olsa da, altında canavarlar var. Daha önce asla görmediğim bir durum. Birbirleri ile bile iletişim kuramıyorlar. Zalimler, insanlık dışı ve gaddar,” şeklinde düşüncelerini aktardı.

İsrail’in saldırıları sırasında korku taktiklerinin kullanıldığına dikkat çeken Wilkinson, aktivistler üzerinde baskı uygulandığını ifade etti. Ayrıca, kendilerine uygulanan fiziksel ve psikolojik saldırıları şu şekilde anlattı:

“İnsaniyetin çiğnendiği bir ortamdaydık. Kaldığımız hapishane adeta harabe görünümündeydi. Etraf ve aldığımız yemek böceklerle doluydu. Su kahverengiydi, dışkı içeriyordu. Zehirli su içiyorduk. Şişeden su içmemize izin vermedikleri için kahverengi çeşme suyunu içmek zorunda kalıyorduk. Bu durum hastalanmamıza neden oldu. Ancak gıda eksikliği, uykusuzluk ve sürekli olarak ışık tutularak uyandırılmak gibi etkenler de cabasıydı. Artık burada kalamayacağımızı hissettim ve orada bir idam cezasına maruz kalacağımı düşündüm.”

Wilkinson, bu tür insanlık dışı muamelelerin İsrail’in tarihinde yer aldığını belirterek, “Filistinlilerin daha ağır koşullarda yaşam sürdüğünü biliyorum. Ancak onların neyle mücadele etmek zorunda olduğunu anlamak, bu durumu biraz daha kavrayabilmemizi sağladı. Eğer bir süre daha orada kalsaydık, ölmeye başlayabilirdik,” dedi.

Türk Hava Yolları’na ait uçağı gördüğünde güvende hissettiğini belirten Wilkinson, İstanbul’a ulaştıklarında karşılaştığı kutlamanın kendisini son derece mutlu ettiğini vurguladı.

Wilkinson, “Kıyafet, yemek ve su verildi. İhtiyacımız olan her şey sağlandı. Kalmamız için bir otel ayarlandı. Harika bir deneyimdi. Türkiye tarafından kurtulduğumuzu hissettim. Türk hükümetine, yardımları ve güvende olduğumuz için teşekkür etsem az kalır,” sözlerini sarf etti.

Yolculuğu esnasında dünyanın dört bir yanından aktivistlerle kurduğu iletişimden de bahseden Wilkinson, “Herkesin haklı nedenlerle İsrail rejimine karşı olduğunu görmek çok etkileyiciydi,” diyerek benzer bir amaca sahip olmanın “inanılmaz” bir tecrübe olduğunu ifade etti.

Wilkinson: Gazze Yolculuğumuzda Korkunç Şartlar
Yorum Yap
Bizi Takip Edin