Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, sosyal medya aracılığıyla yaptığı açıklamada, “İsrail güçlerince el konulan Küresel Sumud Filosu teknelerinde bulunan vatandaşlarımızdan 36’sı, 4 Ekim günü düzenlenen özel uçak seferiyle ülkemize döndü. Halen İsrail’de tutulan 14 vatandaşımızın, yarın Ürdün üzerinden yurda getirilmesi için çalışmalarımız devam ediyor.” ifadelerini paylaştı.
Keçeli, süreçle ilgili detayların bugün itibarıyla netleşmesini beklediklerini vurguladı.
Küresel Sumud Filosu
İsrail’in ablukasını aşmak ve Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu, 1 Ekim akşamı Gazze sularına ulaşmaya çalıştı.
Filoya saldıran İsrail ordusu, Küresel Sumud Filosu’na ait 42 gemiye el koyarak, gemilerdeki yüzlerce uluslararası aktivisti gözaltına almış ve onları ülkenin güneyindaki Ketziot Hapishanesi’ne transfer etmişti.
Küresel Sumud Filosu, bugüne dek Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için bir araya gelen en büyük filo olma özelliğini taşıyor.
Haydut İsrail’in alıkoyduğu 137 aktivist Türkiye’ye getirildi
Uluslararası sularda İsrail tarafından el konulan Küresel Sumud Filosu teknelerinde bulunan 36 Türk vatandaşı ile 23 Malezyalı olmak üzere toplamda 137 kişi Türkiye’ye getirildi.
Aktivistler, döndükleri sırada bazı yetkililer ve kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Uçaktan inerken “Özgür Filistin” sloganları atarak desteklerini ifade ettiler.
“Kalan vatandaşlarımız için çalışmalar sürüyor”
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kalan vatandaşların en kısa sürede yurda dönmesi için çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Fidan, “İnsanlığın vicdanına ses olan cesur bireyler, ortaya koydukları irade ve kararlılıkla zulme karşı onurlu bir duruş sergiledi; adalet ve insani değerler adına verdikleri mücadele ile mazlumların sesi oldular. Hoş geldiniz” şeklinde konuştu.
“İnsanlık dışı muamelede bulundular”
Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Ersin Çelik, Başkent Haber’e verdiği demeçte, 35 günlük bir sürecin ardından Türkiye’ye döndüklerini belirterek, İsrail’deki şartların zorlayıcı olduğunu ve insanlık dışı muamelelere maruz kaldıklarını ifade etti.
Çelik, “Haydut İsrail, bize hem fiziksel hem de psikolojik şiddet uyguladı. Birkaç arkadaşımız yaralandı. Yemek ve su verilmedi. Onların artıklarını tüketmemizi istediler, kabul etmedik. Nihayetinde devletimiz bizi kurtardı ve evimize getirdi” dedi.
“İsrail’de moraller çok bozuk”
Çelik, “İsrail’de moraller oldukça bozuk. Şu an çok öfkeli ve ne yapacaklarını bilemiyorlar. Tüm dünyanın onlardan nefret ettiğini fark etmeye başladılar. Üç gün önce ablukayı kırdık. Kırılmanın etkisi, İsrailli askerlerin ve polislerin yüzlerinden net bir şekilde okunabiliyordu.” diye konuştu.
“Bütün dünyaya İsrail’in ne kadar zalim olduğunu gösterdik”
Türkiye Delegasyonu Saha Sorumlusu Davut Başkıran, Türkiye hükümetine teşekkürlerini iletti.
Elçiliklerin kendilerine destek olduğunu aktaran Başkıran, “Elçiliklerimiz, kalan arkadaşlarımızı da geri dönüş süreçlerinde yalnız bırakmayacaklarını söylediler. Ben kamuoyuna şu isimleri paylaşmak istiyorum: Mecit Bahçıvan, Abdullah Gündem, Alpaslan Atasan, Yunus Demir, Turgay Turan, Zeynel Abidin Özkan, Muhammed Fatih Sinan, Sena Polat, Semih Fener, Hakan Şimşek. Bunlar orada kaldı. Elçiliklerimiz bu arkadaşları kurtaracağına söz verdi. Başardık! Ablukayı kırdık. Tüm dünyaya İsrail’in zalimliğini gösterdik.” dedi.
“Türkiye bizi burada bırakmaz dedim”
Aktivist Said Ercan, “Dün koğuşta arkadaşlarla konuşurken Türkiye’nin bizi burada bırakmayacağını düşündüm, yarın aldıracakları umuduyla konuştuğumuzu hatırlıyorum. Ancak, unuttuğum bir şey vardı; Türkiye bizi kurtardığı gibi diğer 44 ülkenin vatandaşlarını da yanımıza aldı. İşte büyük Türkiye’nin görüntüsü! Gözyaşlarımı tutamıyorum. Biz bir şeyi başardık. Sumud Filosu’nun amaçlarından biri dünyayı duyurmaktı ve bunu başardık. Ama üzgünüm; Gazze sahilinde bizi bekleyen çocuklara ulaşamadık. Bir gün tekrar geleceğiz. Dünya ayağa kalktı. Türkiye’mize, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
Develi: 200 gemiyle çıktığımızda bu abluka sonsuza dek kırılacak
Sumud Filosu’nda yer alan aktivistlerden Bekir Develi, bu yolculuğun kendileri için büyük bir onur olduğunu ifade etti.
Develi, 50 gemiyle çıktıklarını ve Kıbrıs’tan katıldıklarını, Gazze’ye 36,8 mil yaklaşabildiklerini belirtti. “Allah onların gözlerine perdeler çekti. Kur’an-ı Kerim’de ifade edildiği gibi. Eminim ki 200 gemi ile çıktığımızda bu abluka sonsuza kadar kırılacak ve Gazze’ye ulaşacağız.” şeklinde konuştu.
Develi, “Bundan sonra Sumud Filosu’nun tüm üyeleri, o 4,5-5 saat boyunca güneşin altında tutuldukları dönemde tam bir anti-siyonist olarak geri dönecekler.” dedi.
“Oradaki mazlumlara ulaşacağız”
Daha büyük bir filoyla tekrar yola çıkacaklarını ve kırılmaz denilen her şeyi aşacaklarını vurgulayan Develi, “Oradaki mazlumlara ulaşacağız ve bu yardım filoları bir daha 36 mil geriden dönmek zorunda kalmayacak. Bu durumun kırılmaz olduğunu Sumud Filosu ispat etti. Daha fazlasını yapacağız, yeter ki arkamızda durun, biz buna gücümüz var. Birlik ve beraberlik içinde olmalıyız.” şeklinde ifade etti.
“Savunma Bakanı konuşamadığı için defolup gitti”
İsrail’in kötü muamelesini anlatan Develi, “Bizi 48 saat hapiste tuttular. Her 1,5 saatte bir gece uyanmamıza neden oldular. Savunma Bakanı’nın dinlenmesini zorunlu kıldılar. Biz de ona karşı ‘Free Palestine’ diyerek protesto ettik. Bakan, bu yüzden geri gitti. Giderken askerlerle bir şeyler söyledi. Ardından, kadın, yaşlı ve genç dinlemeden herkesi plastik kelepçelerle bağlayıp, 4,5 saat boyunca beton zemin üzerinde tuttular. Su vermediler, temiz su istemek zorunda kaldık. Bize onların yiyeceklerini ve içeceklerini kabul ettirmeye çalıştılar, ama reddettik.” ifadelerini kullandı.
“Kendi elleriyle on binlerce antisemitist yetiştirdiler”
Develi, “Psikolojiyi çok iyi kullanıyorlar. İnsanları aç ve susuz bıraktıklarında kontrolü kaybettirmek istiyorlar. Ama ben su bulamadığımda bile duruşumu korudum. Bu durumda, Gazzelilerin yıllardır yaşadığı zor koşulları göz önünde bulundurduğumuzda, burada yaşadıklarımızın yanında oldukça küçük kalıyor. Onlar, kendi elleriyle on binlerce antisemitist yetiştiriyor. Bizimle olanlar, bu adi tavır yüzünden Müslüman oldu, bizim vesilemizi kutladık. Daha fazlasını yapacağız ve bu sefer 500 gemiyle gideceğiz.” şeklinde belirtti.
Aktivistler Adli Tıp Kurumu’nda
İstanbul Havalimanı’ndaki karşılamanın ardından, aktivistler Bahçelievler’deki Adli Tıp Kurumu’na otobüslerle sevk edildi. Buradaki ziyaret, Türk vatandaşlarının uluslararası sularda alıkonulmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında sağlık kontrolü ve ifade alma sürecini kapsıyor.
Aktivistlere destek vermek amacıyla Adli Tıp Kurumu önünde toplanan vatandaşlar, Türk ve Filistin bayraklarıyla protesto gerçekleştirdi. Otobüsler içeri girdiği sırada tekbir getirerek İsrail aleyhine sloganlar attılar.
Aktivistlerin ifadeleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bağlı 10 savcı tarafından alınacak. Suçun uluslararası boyutu nedeniyle, Türk vatandaşı olmayan aktivistler de ifadelerinde istekte bulunabilecekler.
