Bakan Abdulkadir Uraloğlu, Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nde gerçekleşen Antalya-Alanya Otoyolu Finansal Kapanış Töreni’nde yaptığı konuşmada, Antalya ve Alanya’nın her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırladığını belirtti.
Uraloğlu, bu iki önemli turizm merkezindeki artan nüfus ve turizm hareketliliğinin ulaşım altyapısındaki yeni yatırımları zorunlu kıldığını vurguladı.
Bakan Uraloğlu, “Hayata geçirdiğimiz bu proje, yalnızca bir ulaşım hattı değil, aynı zamanda turizmi, ticareti ve bölge ekonomisini güçlendirecek bir kalkınma hamlesidir.” dedi.
Otoyolun 84 kilometre ana gövde ve 38 kilometre bağlantı yoluyla toplamda 122 kilometre uzunluğunda olacağını ifade eden Uraloğlu, 7 farklı seviyeli kavşak, 4 bin 365 metre uzunluğunda 5 tünel, 5 bin 966 metre uzunluğunda 16 viyadük ve 4 otoyol hizmet tesisinin projede yer alacağının altını çizdi.
Uraloğlu, “Saatte 140 kilometre tasarım hızıyla mevcut yolda ortalama 2,5 saat olan yolculuğu, yoğun zamanlarda 4 saate kadar uzanan süreyi 36 dakikaya güvenli ve istikrarlı bir şekilde indirecek. Ayrıca, bu proje yaz aylarında yaşanan trafik sorununu da ortadan kaldıracak.” ifadesini kullandı.
Projenin Kleopatra Plajı’ndan Kaleiçi’ne, Aspendos’tan Manavgat Şelalesi’ne uzanan yolculukları hızlı, güvenli ve konforlu hale getireceğini kaydeden Uraloğlu, zamandan 16,9 milyar lira, akaryakıttan ise 800 milyon lira tasarruf sağlayacağını belirtti.
Uraloğlu, projenin fizibil olduğunu vurgulayarak, 47 bin ton karbon emisyonunu azaltarak Toroslar’ın çam ormanlarını ve Akdeniz’in temiz sularını koruyacaklarını ekledi. Ayrıca, turizm imkanlarının ve faaliyetlerinin artmasıyla tarım ürünlerinin pazarlara daha hızlı ulaşacağını, böylece çiftçi, köylü ve esnafın da yüzünü güldüreceğini ifade etti.
Kamu-özel işbirliği modeli ile inşa edilen otoyolun, kamu kaynağı kullanılmadan özel sektör imkânları ve finansmanıyla daha kısa sürede tamamlanacağını vurguladı.
“Türkiye’nin küresel lojistik ağındaki rolü için de stratejik bir öneme sahip”
Uraloğlu, projede yer alan uluslararası finansman kuruluşlarının sağladığı finansmanın ülkenin ekonomisine olan güveni yansıttığını dile getirdi.
Ankara-Kırıkkale-Delice Otoyolu’nun finansal kapanış töreninin de 8 Ekim’de yapılacağını bildiren Uraloğlu, “Bu proje, İç Anadolu’nun sanayi ve ticaret potansiyelini güçlendirerek, ülkemizin ekonomik dinamiklerini uluslararası finans dünyasının güveniyle destekleyecek.” dedi.
Uraloğlu, son 23 yılda yap-işlet-devret modeli çerçevesinde yapılan projelerin 51 milyar dolardan günümüzde 91 milyar dolara ulaştığını aktardı.
Antalya-Alanya projesinin kredi temin çalışmalarında son aşamaya gelinmiş olmasının mutluluğunu yaşadıklarını vurgulayan Uraloğlu, “Yatırım bedeli 2 milyar 429 milyon avro olan otoyolumuzun yüzde 30’u öz sermaye ile, yüzde 70’i ise banka kredileriyle finanse edilecek.” ifadesini kullandı.
Kredi veren kuruluşların arasında Çin, Suudi Arabistan, Kuveyt, Almanya ve Yunanistan’dan gelen 14 uluslararası ve yerli finans kuruluşunun bulunduğunu dile getiren Uraloğlu, talep miktarının 2 katından fazla olduğunu belirtti.
Uraloğlu, projenin, gelecekte Denizli-Burdur ve Burdur-Antalya otoyollarıyla entegre olacağını ve İzmir’den Avrupa sınırına kadar uzanan kesintisiz bir otoyol ağı oluşturacağını belirterek, bu durumun Türkiye’nin küresel lojistik ağındaki stratejik önemine dikkat çekti.
“Yatırım süresince yaklaşık 9 bin kişilik istihdam yaratılacak”
Karayolları Genel Müdürü Ahmet Gülşen ise projenin tamamlanmasıyla bölgedeki trafik yoğunluğunun önemli ölçüde azalacağını ve hizmet kalitesinin artacağını ifade etti.
Projenin, turizm, tarım ve ticaret gibi stratejik sektörlerin gelişimine katkı sağlayarak bölgesel ekonomiyi güçlendireceğinin altını çizen Gülşen, “Antalya ve Akdeniz bölgesinde yeni bir kalkınma süreci başlatacak.” dedi.
Limak Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, projeyi bölgesel kalkınmanın önemli bir itici gücü olarak gördüklerini belirtirken, kamu-özel işbirliği modeli kapsamında toplam yatırım tutarının yüzde 87’sinin yabancı sermaye ile sağlandığını kaydetti.
Özdemir, projenin finansman sürecinde 2,1 kat talep geldiğini ve bunun Türkiye’nin geleceğine duyulan güvenin bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Ayrıca, Çin Halk Cumhuriyeti tarafından desteklenen İpek Yolu Fonu’nun Türkiye’deki ilk kredi desteğini bu projeye sağladığını da hatırlatarak, “Projenin tamamlanmasıyla ulaşım sürelerinde ciddi bir düşüş sağlanacak, ekonomik hareketlilik artacak ve acil durumlarda hız kazandıracak.” dedi.
Yatırım süresince yaklaşık 9 bin kişilik istihdam yaratılacağını da sözlerine ekleyen Özdemir, bu istihdamın bölge halkı ve ekonomi üzerinde olumlu bir etki yaratacağını belirtti.