1918 yılına kadar uzanan bu işgal, günümüzde Gazze semalarında bombalarla, açlıkla ve sessizlikle sürmektedir. Filistin halkı; evlerinden, topraklarından, anılarından, tarihlerinden ve kimliklerinden koparılmakta; insanlığın gözü önünde soykırımın izleri belirginleşmektedir.
7 Ekim, yeniden uyanışın sembolüdür.
Filistin halkı, yüz yılı aşkın bir süredir süregelen bu işgale rağmen Müslümanlığın onurunu, kimliğini ve varlığını savunmakta ve engelleri aşmaktadır. Uluslararası insan hakları ve özgürlük anlayışları Gazze’de iflas etmiştir. Dünyanın merhametli insanları, devletlerin kayıtsızlığına karşı meydanlara inerek seslerini yükseltmiş; Filistin’in, direnişin ve yeniden doğuşun yanında yer almışlardır.
Bugün, 44 farklı ülkeden 147 aktivistin katılımıyla oluşturulan Sumud Filosu, yüzlerce yeni tekne ve gemiyle denize açılmıştır. İçinde bulunduğumuz yüzyılın insani yardım lideri Türkiye’nin de öncülüğünü üstlendiği Sumud Filosu, Gazze’deki 18 yıllık ‘kırılmaz’ ablukayı aşarak mazlumların direnişine büyük bir güç katmıştır.
Dünyanın uyanışına katkıda bulunan bu eylem, şehirlerin büyük meydanlarında Filistin’e özgürlük mitinglerine katılımı artırarak, halkların birlikte haykırmasına olanak sağlamıştır; bir kez daha İsrail’in soykırımcı olduğunun altı çizilmiştir.
Bugün, bizler geçmişte olduğu gibi, ümmet bilinciyle Filistinli kardeşlerimizin yanında yer alarak insani ve vicdani sorumluluklarımızı yerine getirmek için dünya halklarına ilham vermeye devam ediyoruz.
Filistin halkı ve Kudüs davası, yalnız değildir.
Soykırımın ikinci yılına girdiğimiz 7 Ekim 2025 tarihinde tekrar sesleniyoruz:
Zalim devletler er veya geç yıkılmaya mahkûmdurlar. Karanlığın en derin köşesinde yaklaşan, umut dolu bir zafer vardır.
Filistin’in çocukları direndikçe, biz de sessiz kalmayacağız.
Rabbimize niyazımız; mazlumların yardımcı, zalimlerin korkulu rüyası olmamızdır.
Ya Rabbi, Mescid-i Aksa’ya, Kudüs’e, Filistin’e ve bizlere kutlu bir zafer nasip eyle.
Filistin’e selam, direniş devam edecek.