Küresel Sumud Filosu’na katılan 15 Türk aktivist, İstanbul Havalimanı’na THY uçağıyla inişlerinin ardından basın toplantısı düzenledi. Karşılamada, delegasyonun adına konuşan Küresel Sumud Filosu Türkiye Delegasyonu Koordinatör Yardımcısı Muhammed Raşit Sancar, Gazzeli kardeşlerini geride bırakmanın bir hüzün kaynağı olduğunu, ancak arkadaşlarını karşılama sevincinin de kendisini sarıldığını vurguladı.
Sancar, sürecin başından itibaren mücadelenin merkezinde yer aldıkları için gurur duyduklarını ifade etti. “Bugün son gelen aktivist arkadaşımızın işlemleri tamamlanarak ailesine teslim edilecek. Bu, Gazze’deki ablukanın kaldırılması ve soykırımın sona ermesi için bir yolun başlangıcıdır. Gelecekte, zulme uğrayan tüm mazlum coğrafyalar için ortak stratejiler ve yapılar geliştirmeye, dayanışmayı insanlık mirası olarak sunmaya odaklanmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Gazze halkının direnişi sayesinde yeni coğrafyalara açıldıklarını belirten Sancar, “Sumud, dünya tarihinde bir umut ve direniş simgesi olarak kalacaktır. Yeni süreçler ve fikirlerle kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz.” dedi.
Sancar, ayrıca Özgürlük Filosu’nun da Gazze’ye yola çıktığını hatırlatarak, artık onlara odaklandıklarını açıkladı.
“O İNSANLARIN ARTIK ZULÜMDEN KURTULMASI LAZIM”
Aktivist Turgay Turan, hapisteyken Gazze’nin 18 kez bombalandığını duyduğunu ifade etti. “Kafamıza silah dayayıp korkuya kapılanların aksine, Gazze’deki insanlar öldürülüyor. Bu durum akıl almaz.” dedi.
Aktivist Sümeyye Sena Polat, yolda gelirken hazırladıkları “Gazze’ye selam” metnini okuyarak etkinliğe katkıda bulundu. Diğer bir aktivist olan Muhammed Fatih Sinan, “Herkesin ortak paydası Gazze’ydi. Birlikteliğimiz öylesine güçlüydü ki İsrail zindanlarını eğlence merkezine çevirdi. Bu kardeşliğimiz, Gazze’nin kurtuluşuna hizmet edecektir.” şeklinde duydugu mutluluğu paylaştı.
Sinan, İsrail askerlerinin kendilerine eziyet ettiğini de sözlerine ekleyerek, “Türkçe konuşan, çifte vatandaş olan İsrail üniformalı kişiler bizi tekmelediler. Bu durumu göz önünde bulundurarak, bu tür kişileri Türk vatandaşlığından çıkarın.” dedi.
Hayatları boyunca adalet arayışında olduklarını belirten Sinan, “Hapiste binlerce mazlum Filistinli bıraktık. Onların artık zulümden kurtulması gerekiyor çünkü İsrail tanımıyor.” ifadelerinin altını çizdi.
“FİLİSTİNLİLERLE AYNI ORTAMI PAYLAŞMAKTAN DOLAYI ONUR DUYUYORUZ”
Söylemlerinin devamında, Sinan, denizin ortasında İsrail donanmasıyla oynadıkları “köşe kapmaca” oyununa ve 9 saat boyunca yakalanamadıklarına dikkat çekti. Gazze’deki ablukayı kırma hedeflerinde kararlı olduklarını belirten Sinan, yaşadıkları fiziksel ve psikolojik zorlukları da anlattı.
Özellikle güneş altında ters kelepçe pozisyonda tutulduklarını ifade eden Sinan, “Bize içme suyu verilmedi. Tuvaletten su içmek zorunda kaldık, üç kişilik gruplarla yemek verilmedi. Ama orada tanıştığımız her insan, birleşen ulusların hikayesiydi. Filistinlilerle aynı ortamı paylaşmak onur vericiydi.” dedi.
Ankara’dan İstanbul’a ağabeyini karşılamak için gelen Muttaki Sinan da aktivistlerin görevlerini başarıyla tamamladıklarını söyledi. Abdullah Gündem ise Gazze’ye ulaşamamış olmanın hüznünü dile getirerek, “Güçlükler yaşasak da memleketimize kavuştuğumuz için farklı bir mutluluk içindeyiz. Asıl kahramanlar Gazzelilerdir.” açıklamasında bulundu.
Aktivist Emine Güneş, Filistin’in özgürlüğü için mücadele edenlerin bir erdemliler birliği oluşturduğunu belirterek, İsrail’in yalnızlaştırılması için atılması gereken adımların önemine vurgu yaptı.
“EZİYET ETMEKTEN ZEVK ALDIKLARINI GÖZLERİMLE GÖRDÜM”
Tunus’tan filoya katılan aktivist Mecit Bağcivan, sürecin uzun sürdüğünü ifade ederken, Gazze’ye ulaşamama üzüntüsünü dile getirdi. Vicdan Gemisi ile bu mücadelenin başlangıcını yaptıklarını ve dünya genelinde ablukanın denizden kırılmasına dair bir farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını aktardı.
Bağcivan’ın babası Ahmet Bağcivan, oğluyla gurur duyduğunu belirterek, “Bu yürekli insanlarla birlikte ablukayı kırdık. Gazze’deki katliamlar ve hüznümüz sürmektedir.” dedi.
Sümeyye Sena Polat ise sürecin zorlu ama mutlu geçmişini ifade ederek, “Gazze’ye her yolculuk benim için en güzel deneyimdir. Gazze’ye yakın olmanın verdiği mutluluk ve his, benim için başka bir şey.” dedi. Ayrıca, baskı ve zulmün her an gerçek olduğunu vurguladı. “Zindandaki deneyimlerimizi düşününce, bu tür olayların dünyanın her yerinde olabileceği konusunda bilinçlendiriliyoruz.” ifadelerinde bulundu.
