🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Kültür-Sanat
  3. 40 Yıldır Taşlarla Sanatını Yaşatıyor

40 Yıldır Taşlarla Sanatını Yaşatıyor

featured

Bursa’da, 40 yıldır doğal taş ve gümüş işlemeciliği yaparak takı üreten İsmail Hakkı Özak (60), küçük atölyesinde unutulmuş taş işlemeciliği sanatını yaşatmak adına yoğun çaba sarf ediyor. Doğadan özenle topladığı taşları işleyerek özgün takılara dönüştüren Özak, hem el emeğini hem de Anadolu’nun doğal zenginliklerini sanatına yansıtıyor.

Hititlerden Osmanlı’ya kadar geniş bir tarihsel geçmişe sahip doğal taş işlemeciliği, özellikle Bursa, İznik ve çevresinde Roma döneminden bu yana süs eşyası yapımında kullanılmaktadır.
Geçmişte hem ekonomik hem de estetik bir değer taşıyan doğal taşlar, 15’inci ve 16’ncı yüzyıllarda Osmanlı saray atölyelerinde işlenmeye başlanmıştır.
Taş ustaları, akik, kehribar, firuze ve zümrüt gibi taşları gümüşle birleştirerek mücevher ve tespih üretiminde kullandılar. Sanayi üretiminin yaygınlaşmasıyla birlikte el işçiliğine dayalı taş işlemeciliği azalsa da Türkiye’nin bazı bölgelerinde bu sanat hala varlığını sürdürmekte. Günümüzde sayıları giderek azalan taş ustaları, kaybolan bu geleneği yaşatmak için mücadele ediyor. Bursa’daki küçük atölyesinde çalışan İsmail Hakkı Özak da bu ustalardan biri.
Nilüfer ilçesi Agora Çarşısı’ndaki atölyesinde, doğada topladığı taşları işleyerek özgün takılara dönüştüren Özak, uluslararası fuarlarda Türkiye’deki taş işlemeciliğini tanıtıyor. Bir takının yapım süreci ise ortalama bir gün sürmektedir. Her bir parçayı tamamen el işçiliği ile hazırlayan Özak, taşları kesim, yontma, parlatma ve montaj aşamalarından geçirerek sabırla takıya dönüştürüyor.
Doğal taş ve gümüş işlemeciliğini akademik eğitimle öğrendiğini ifade eden Özak, “1985’te Dokuz Eylül Üniversitesi’nin doğal taş işlemeciliği bölümünden mezun oldum. O dönemde bu bölüm Türkiye’de pek yaygın değildi. İlk mezunuyum. Metal işçiliği mezunu olarak taş ve metalin birleştiği bu alana yöneldim” açıklamasında bulundu.
“Osmanlı döneminde bu sanat saray tarafından desteklenmiş, ancak zamanla unutulmuştur. Şu anda Bursa’da taşı işleyen tek kişi olduğumu düşünüyorum” diyen İsmail Hakkı Özak, taş işlemeciliğinin doğadan başlayan sürecini detaylandırdı. “Sırt çantamla taş toplamak için doğaya gidiyorum. Hangi bölgelerde hangi taşların bulunduğunu bilmek önemlidir. Taşları topladıktan sonra hangi takıya dönüştüreceğime karar verip, kesim, yontma ve parlatma işlemleri ile hazır hale getiriyorum.” şeklinde bilgi verdi.
Doğada kolaylıkla fark edilmeyen taşların ustalar için büyük anlam ifade ettiğini vurgulayan Özak, her taşın kendine özel bir dili olduğunu ve bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Çırak yetiştirmenin zorluklarına da değinen Özak, “Çıraklık zorlayıcı bir süreç; gençler hemen sonuç almak istiyor, ancak bu sabır isteyen bir meslek. Benim yetiştirdiğim 10 öğrencim var. Umarım benden sonra bu sanat devam ettirilir.” ifadelerini kullandı.
Doğal taşın Türkiye’de hak ettiği değeri görmediğini dile getiren Özak, “Burada bu işi yapan çok az kişi kalmış durumda. Zorlu ve zahmetli bir iş olduğu için birçoğu ithal taşlara yöneliyor. Ancak yurt dışında doğal taşlara büyük ilgi var. Türkiye’de de merak artıyor, fakat bu alanda gelişim gerekiyor. Ülkemizin zenginliği doğal kaynaklarıyla ölçülmelidir. Biz bu taşlara emek vererek değer katıyoruz. Eğer bu iş yaygınlaşırsa, ülke ekonomisine de büyük katkılar sağlayabilir.” dedi.

40 Yıldır Taşlarla Sanatını Yaşatıyor
Yorum Yap
Bizi Takip Edin