Arkeologlar, Roma’nın tarihi simgelerinden biri olan Kolezyum’un alt kısmında, imparatorların arenadan halka görünmeden çıkabilmesi için tasarlanmış gizli bir tünel keşfetti.
Antik Roma’nın ikonik yapılarından biri olan Kolezyum’un altında bulunan bu tünel, imparatorların arenada yaptıkları gösteriler sonrası halkın gözünden saklanmalarını sağlıyordu.
Yaklaşık 55 metre uzunluğunda olan bu geçit, Kolezyum’un temel yapısına oyulmuş ve tamamen gizlenmişti. Uzmanlar, bu tünelin M.S. 70’li yıllarda Kolezyum’un inşasından birkaç on yıl sonra, yani 1. ve 2. yüzyıllar arasında yapıldığını belirtiyor.
TÜNEL ZİYARETÇİLERİN HİZMETİNDE
Restorasyon ve ışıklandırması tamamlanan tünel, artık ziyaretçilere açılmış durumda.
Roma Kolezyumu Arkeoloji Parkı yetkilileri, bu tünelin açılışını “olağanüstü bir gelişme” olarak değerlendirdi.
İMPARATORLARIN GİZLİ YOLU
Tünel, imparatorun locasından başlamakta ve tribünlerin altını takip ederek Kolezyum’un güney ucuna kadar ilerlemektedir.
Bu sayede imparatorlar, kalabalığın dikkatini çekmeden arenayı terk edebiliyordu. Ayrıca bu tünel, aynı zamanda gladyatörlerin eğitim aldığı Ludus Magnus adlı okula da direkt bir bağlantı sunuyordu.
Arkeologlar, tüneli sık sık dövüşlerin yapıldığı dönemde nam salmış olan imparator Commodus ile ilişkilendiriyor. Oxford Üniversitesi’nden Dr. Andrew Sillett, Commodus’un halk önünde dövüşerek büyük bir tabu yıktığını ifade ediyor.
RESTORASYON VE SANATSAL İŞLEMLER
Tünelin antik yüzeylerinde mermer kaplama, metal kıskaç izleri ve şarap tanrısı Dionysos ile eşi Ariadne’nin mitolojik sahnelerini betimleyen süslemeler görülebiliyor.
Giriş kısmında ise domuz avları, ayı dövüşleri ve akrobatik gösterileri tasvir eden kabartmalar yer almakta.
KOLEZYUM’UN HİÇBİR ZAMAN GEÇMEYEN İHTİŞAMI
M.S. 72’de İmparator Vespasian döneminde inşasına başlanan ve M.S. 80’de Titus tarafından tamamlanan Kolezyum, antik dünyanın en büyük amfitiyatrosu unvanına sahiptir.
Binlerce gladyatör dövüşüne, vahşi hayvan avlarına ve infazlara sahne olan bu yapı, günümüzde yalnızca üçte biri ayakta kalmış olsa da hala Roma İmparatorluğu’nun ihtişamını yansıtan en önemli kalıntılardan biri olma niteliğini koruyor.
