🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. Dijital Dünya: Hukuk ve Teknolojinin Yeni Sınırı

Dijital Dünya: Hukuk ve Teknolojinin Yeni Sınırı

featured

İletişim Başkanı Duran, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde “Sosyal Medyada Yapay Zeka Kullanımının Hukuki Yönü” başlığıyla düzenlenen “1. Hukuk ve Teknolojide Yeni Ufuklar Uluslararası Sempozyumu”nun açılışında yaptığı konuşmada dijitalleşmenin hukuk üzerindeki etkilerinin derinlemesine tartışılması gerektiğini vurguladı.

Dijitalleşmenin pek çok alanda önemli değişiklikler yarattığını ve yeni zorluklar ortaya çıkardığını belirten Duran, bu durumun hukuksal çerçevede ele alınarak, bireyler üzerindeki etkilerinin kapsamlı bir şekilde incelenmesini gerektiğini ifade etti.

İnsanların dijital platformlar üzerinden daha fazla iletişim kurduğuna dikkat çeken Duran, dünya genelinde 5,5 milyardan fazla internet kullanıcısı bulunduğunu dile getirdi.

Sosyal medya kullanımının artış gösterdiğine işaret eden Duran, hem ülkemizde hem de dünya genelinde iletişim biçimlerinin, bilgi akışının ve toplumsal etkileşimlerin hızla evrildiğini söyledi. Bu değişimlerin yönetilmesi ve analizine yönelik adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Teknolojinin ilerlemesiyle “yanılsama alanı” olarak adlandırılan geniş bir alanın ortaya çıktığını ifade eden Duran, “Deepfake teknolojileriyle üretilen sahte içerikler, büyük verinin kötüye kullanımı ve dijital platformların sınırlamaları, algılarımızı şekillendiren unsurlardır. Bunlar üzerinden yargılara varılmaktadır.” dedi.

Dijitalleşmenin uluslararası siyaset ve diplomasiyi de etkilediğine değinen Duran, sosyal medya platformlarının güç mücadelelerine etkisinin yadsınamaz olduğunu aktardı.

“Ailelerde sosyal izolasyon olgusu tecrübe ediliyor”

Sosyal medyadaki kaosun önemli etkileri olduğuna vurgu yapan Duran, “Bu kaosla başa çıkabilmek ve fırtınada nesne haline gelmemek için gerekli önlemleri almak büyük bir gereklilik.” şeklinde konuştu. Özellikle çocukların ve ailelerin en kırılgan kesimler olduğunu vurguladı.

Kontrolsüz ekran süresinin, dijital zorbalığın ve yanlış bilgilerle bilgilendirmenin psikososyal sağlık üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini söyleyen Duran, “Ailelerde sosyal izolasyon olgusu şu anda tecrübe edilmektedir.” dedi.

Sosyal medyanın “filtre balonları” ve “yankı odaları” üzerinden insanları tek bir görüşe yönlendiren bir mecra olmaktan çıkması gerektiğini belirten Duran, “Bu durum bir kutuplaşma yaratmakta ve siyasetin de bu şekilde bölünmesine zemin hazırlamaktadır.” ifadesini kullandı.

“Sosyal medya bir savaş aracı olarak kullanıldı”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak Dezenformasyonla Mücadele Merkezini kurduklarını hatırlatan Duran, “2022’den bu yana merkezimizde 2 bin 500’den fazla dezenformasyon ve algı operasyonunu tespit edip ifşa ettik. Bu durum, Türkiye’nin dezenformasyona maruz kalan ülkelerden biri olduğunu ortaya koyuyor.” şeklinde konuştu.

Kişisel verilerin işlenmesinin hem bireyler hem de ulus için önemli bir güvenlik sorunu olduğunu belirten Duran, sosyal medya şirketlerinin veri güvenliği ihlallerine sık sık tanıklık edildiğini ifade etti. Verilerin manipülasyonu ve algı yönetimi konularında ciddi endişeler bulunduğunu vurguladı.

Yerli ve milli platformların önemine değinen Duran, Türkiye olarak teknolojik politikalarda insanı merkeze alan bir yaklaşım benimsediklerini belirtti. Bağımsız ve güvenilir platformlar oluşturma çabalarının olumlu sonuçlar verdiğini söyleyen Duran, “Next Sosyal platformu kısa sürede 1 milyonu aştı. Başkent’nin hayata geçirdiği ‘tabii’ platformu ise önemli bir boşluğu doldurmuştur.” ifadelerini kullandı.

Dijital dünyadaki yeniliklerin hızlı bir şekilde geliştiğine vurgu yapan Duran, bu alanda yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu ifade etti. Hukuki düzenlemelerin, sosyal ağ sağlayıcılarının sorumluluklarının artırılması ve kullanıcı haklarının korunması adına hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

5651 sayılı Kanun’un, yurt dışında faaliyet gösteren sosyal ağ sağlayıcılarına Türkiye’de temsilci atama zorunluluğu getirerek bu alanda önemli bir adım olduğunu hatırlatan Duran, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun da kullanıcı verilerinin işlenmesi süreçlerinde kritik bir rol üstlendiğini dile getirdi.

Duran, “Yerli ve milli mecralarımızı artırarak, dijital okuryazarlığı yaygınlaştırarak, hukuki altyapımızı güçlendirerek adil bir iletişim ekosistemi oluşturma çabalarımızı sürdüreceğiz. Dijitalde daha adil bir dünya mümkündür.” değerlendirmesinde bulundu.

Dijital Dünya: Hukuk ve Teknolojinin Yeni Sınırı
Yorum Yap
Bizi Takip Edin