Prof. Dr. Kervan, tıp alanında teknolojinin tüm aşamalarını bilim insanları olarak yakından izlediklerini belirtti.
Kervan, teknolojinin hasta için en uygun tedavi yöntemlerinde kullanılmasının kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. “Bizim en büyük hedefimiz, hastaya zarar vermemek ve hastalarımızı sağlıklarına kavuşturarak taburcu edip evlerine gönderebilmektir. Bu amaca ulaşmak için büyüklerimizden ve hocalarımızdan edindiğimiz bilgi birikimini güncel bilgilerle birleştiriyoruz. Günümüzde yapay zeka ve bu alanda geliştirilmiş cihazlar ve yazılımlar ile çalışıyoruz. Özellikle görüntüleme tekniklerinde bu teknolojileri kullanıyoruz. Kalbimizden çıkan ana damarla ilgili yaptığımız ameliyatlar öncesinde yıllar önce gerekli değerlendirmeleri yapamıyorduk; ameliyat sırasında karar veriyorduk” dedi.
Kervan, yapay zeka sayesinde ameliyatlara günler öncesinde hazırlanabildiklerini ifade etti. Bu teknoloji ile operasyon öncesinde ameliyat bölgesinin detaylı bir şekilde değerlendirilebildiğinin altını çizdi.
“Önceden her şeye ameliyat sırasında karar vermek zorundaydık”
Üç boyutlu görüntüleme yöntemleriyle ameliyatlara daha etkili bir hazırlık yapabildiklerini açıklayan Kervan, şunları söyledi:
“Bu görüntülemeleri kullanarak gireceğimiz yer, ameliyat tekniğimiz ve yöntemlerimize karar veriyoruz. Önceden her şeyi ameliyat sırasında çözümlemek zorundaydık. Yapay zeka ile işimiz çok daha kolaylaştı. Ameliyat sürelerimiz kısaldı ve dolayısıyla komplikasyon oranlarımız düştü. Bu azalma, hastalarımızın hastanede kalış sürelerinin kısalmasını sağladı. Böylece hastalarımızı daha hızlı taburcu ediyoruz ve artık evlerinde de takip edebiliyoruz. Yeni yazılımlar ve akıllı telefon uygulamaları ile hastaların tedavilerini evlerinden izleyebiliyoruz.”
Son birkaç yıl içinde Türkiye’de görüntüleme yöntemlerinde önemli gelişmeler kaydedildiğini söyleyen Kervan, “Dünya genelinde kullanılan görüntüleme tekniklerini biz de aktif olarak kullanıyoruz. Bu yöntemlerle kalp ve ana damarlarla ilgili hastalara ameliyat öncesinde bilgi aktarabiliyoruz ve uygulanacak ameliyat tekniğini belirleyebiliyoruz. Teknolojiyi etkin bir şekilde kullanıyoruz ve böylece elde ettiğimiz sonuçlar daha tatmin edici hale geldi” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ümit Kervan, yapay zekanın gözle görülemeyen lezyonları tespit etmelerine olanak sağladığını ve böylelikle dikkatsizlikten kaynaklanan hataların azalmasına yardımcı olduğunu söyledi.
“Tüketimin yanında üreten bir sağlık sistemine geçiş yaptık”
Türkiye’de sağlık alanında yazılım geliştirme süreçlerinde mühendisler ve sağlık çalışanlarının birlikte çalıştığını belirten Kervan, “Bilim insanları olarak bizler, artık hem tüketen hem de üreten bir sağlık sisteminin içinde yer alıyoruz. Gelecekte Türk bilim insanları, hekimler ve mühendisler tarafından geliştirilmiş yazılımlar ile cihazları kullanacağız. Hastalarımızı uzaktan takip edebiliyor, komplikasyonları önceden tahmin edebiliyor ve hastayı bize gelmeden de tedavi edebilme yöntemleri geliştiriyoruz. Bu yöntemler tamamen kendi mühendislerimiz ve hekimlerimiz tarafından oluşturulmuştur. Artık sadece Türkiye’deki hastalar değil, yurt dışındaki vatandaşların tedavi süreçlerini de bu sistemle takip ediyoruz” dedi.
Kervan, uzaktan hasta takibi gerçekleştirerek hastanelerin üzerindeki yükü azalttıklarını da kaydetti. Önceden bazı hastaların ilaçlarını düzenli almadıkları veya kan sulandırıcı tedavilerini yeterince sürdürmedikleri için çeşitli komplikasyonlara maruz kaldıklarını ifade eden Kervan, “Artık hastalarımızı uzaktan ve evlerindeki durumlarıyla takip edebiliyoruz. Bu yöntemler günlük yaşamımızda etkin bir şekilde kullanılıyor. Böylelikle hastalarımız ameliyat olduktan sonra evlerinde tedavi olabiliyor ve sonuçları bize gönderebiliyor; biz de bu veriler ışığında tedavi süreçlerini planlayabiliyoruz” şeklinde konuştu.
