Avrupa Birliği (AB) Komisyonu sözcülerinden Thomas Regnier, Türkiye’nin 150 milyar euroluk Avrupa Güvenlik Eylem Programı (SAFE) kapsamına alınıp alınmayacağını şu anda değerlendirdiklerini duyurdu.
Brüksel’de düzenlenen günlük basın toplantısında, Regnier, Yunanistan’da yayımlanan Kathimerini gazetesinin, AB’nin Türkiye’nin SAFE’ye dahil edilmesi için Almanya’dan Atina’ya baskı yapacağına dair iddialarına yanıt verdi.
Regnier, Türkiye’nin SAFE’e dahil olabilmesi için AB Komisyonu’nun AB Konseyi’ne tavsiyede bulunması gerektiğini belirtti. Bu tavsiye kararı onaylanırsa, Türkiye’nin SAFE programına katılması için ikili müzakerelere başlanabileceğini ifade etti. Ancak şu an bu sürecin gerçekleşmediğini vurguladı.
GÜNEY KORE’DEN TALEP GELDİ Regnier, Türkiye’nin yanı sıra Güney Kore’nin de SAFE’e katılma talebiyle başvuruda bulunduğunu ve bu taleplerin değerlendirildiğini aktardı. Sözlerini, üçüncü ülkelerin AB üyesi ülkeler veya birliğin “çıkarlarına aykırı davranmalarına karşı bazı önlemler” alındığını belirterek sonlandırdı. “Bu nedenle, Türkiye ile bağlantı kurmadan genel bir yorum yapıyorum. Her zaman üye devletlerimizin endişelerine son derece ciddiyetle yaklaşacağız” dedi.
SAFE MEKANİZMASI NEDİR?
AB’nin Rusya’dan algıladığı tehditler, Ukrayna’daki savaş ve ABD’deki Donald Trump yönetiminin baskıları doğrultusunda oluşturulan SAFE, 29 Mayıs’ta yürürlüğe girdi. Bu mekanizma, AB üyesi ülkelerin, Ukrayna, Avrupa Ekonomik Bölgesi’ne dahil olan Norveç, Lihtenştayn ve İzlanda ile 150 milyar avroya kadar kredi kullanarak ortak tedariklerde bulunmalarını sağlıyor.
Bu ülkeler, beraberinde birbirlerinin endüstrilerinden de ortak alımlar yapabilme imkânına sahip. Ayrıca, AB’ye aday ülkeler ve İngiltere gibi AB ile anlaşma imzalayan ülkelerin de ortak tedariklere katılma hakkı bulunuyor. Ancak, imal edilecek savunma ürünlerinin toplam bileşen değerinin yüzde 65’inin Avrupa içinden (AB ülkeleri, Ukrayna, Norveç, Lihtenştayn ve İzlanda) sağlanması gerekiyor. Kalan yüzde 35 ise Türkiye ve İngiltere gibi ülkelerden gelebilir.
