TCMB Başkanı Karahan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nın yıllık toplantılarının gerçekleştiği Washington’daki Atlantik Konseyi’nde Türkiye’nin para politikasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
İki yıl önce makro finansal istikrar adına üç temel öncelik belirlediklerini hatırlatan Karahan, bu önceliklerin uluslararası rezervlerin yeterliliği, kur korumalı mevduat hesaplarının neden olduğu merkez bankası bilançosundaki yükümlülükler ve fiyat istikrarı olduğunu ifade etti.
Karahan, yüksek enflasyon ortamının Türkiye’deki sorunların temel kaynağı olduğuna dikkat çekerek, “Fiyat istikrarını en önemli hedef olarak görüyoruz. Bu hedefe odaklandığımızda, diğer sorunların da çözüleceği inancındayız. İlk günden itibaren fiyat istikrarını sağlamak amacıyla enflasyonu düşürmeye yoğunlaştık.” şeklinde konuştu.
Rezerv yeterliliği ve kur korumalı mevduat hesaplarının bilanço yükümlülüklerine dair detayları ele aldıklarını vurgulayan Karahan, piyasalarda Türkiye’nin rezerv miktarına ilişkin kaygıların azaldığını ve kur korumalı hesapların bakiyelerinde önemli bir düşüş görüldüğünü belirtti.
“FİYAT İSTİKRARINA DOĞRU KAT EDİLEN MESAFEYİ ÇOK ÖNEMLİ VE CESARET VERİCİ BULUYORUZ”
TCMB Başkanı, aldıkları önlemler sırasında Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkileriyle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatarak, bu durumun kamu harcamalarında artışa, enflasyon beklentilerinin yükselmesine, sıcak bir ekonomiye ve döviz kurunda değer kaybına neden olduğunu söyledi.
Bu şartlar altında, para politikasını sıkılaştırmaya yöneldiklerini dile getiren Karahan, “Enflasyonu %75 ile sınırlamayı başardık ve o tarihten bu yana enflasyon düşüş eğiliminde. Son rakam %33 olarak kaydedildi; bu düşüş eğilimi son zamanlarda biraz yavaşladı, fakat fiyat istikrarına yönelik atılan adımlar oldukça cesaret verici.” dedi.
Karahan, orta vadede %5’lik hedeflerine ulaşmanın henüz uzak olduğunu kaydederek, bu durumun daha fazla çalışma gerektirdiğini belirtti. Fiyat istikrarını sağlamaya kararlı olduklarını vurgulayarak, sıkı para politikası perspektifinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.
Ara hedeflerle tek haneli enflasyona ulaşmayı başaracaklarını belirten Karahan, Türkiye’nin fiyat istikrarı hedefine yönelik ilerlemeye devam ettiğini de sözlerine ekledi. Enflasyon oranları düştükçe, enflasyon beklentilerinin de gerilediğini aktardı.
“Güvenirliği kazanmak zaman alır ve biz önemli ilerlemeler kaydettik.” diyen Karahan, tutarlı ve uyumlu politikalar geliştirdiklerini vurguladı.
Son dönemde Türk lirasına olan güvenin arttığını ve dolarizasyondan çıkış yaşandığını ifade eden Karahan, “Yaklaşık iki yıl önce bankacılık sistemindeki lira mevduatlarının payı %30 civarındaydı. Şu anda bu oran %60 seviyelerinde bulunuyor. Bu, Merkez Bankası’nın para birimini koruma görevini başarıyla yerine getirdiğini gösteriyor.” diye konuştu.
Karahan, son zamanlarda çeşitli varlık ve ödeme seçeneklerinin ortaya çıktığını belirterek, bunların fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından önem taşıdığını vurguladı. Kripto varlıkların dünya genelinde popülerlik kazandığını, Türkiye’nin de bu konuda bir istisna olmadığını ifade etti. Türk halkının, dünya ortalamasına göre kripto varlıklara daha istekli olduğunu belirten Karahan, bu durumun değişkenlik yaratabileceğini ve risk analizi gerektirdiğini aktardı.
