Bakan Tekin, Eğitim Kurumları Toplu Açılış Programı’nda yaptığı konuşmada, şu anki eğitim ortamlarında 20-25 kişilik sınıfların olumlu etkileriyle rahat ders yapılabildiğini ifade etti.
Geçmişte ise durumun oldukça farklı olduğunu belirten Tekin, “Örneğin, benim öğrenci olduğum 1980’li yıllarda sınıfımda 70 kişi bulunuyordu. Ders kitabımı temin etmek için Rize’de eğitimi sürdürürken sık sık kırtasiyeye uğramak zorunda kalıyordum. Çoğu zaman kitaplarımız karne tatili döneminde yetişiyordu.” dedi.
Tekin, Türkiye genelinde bir dersliğe düşen öğrenci sayısı bakımından dünyadaki en iyi ülkeler arasında yer aldıklarını vurguladı.
“FEN BİLİMLERİNDE AVRUPA’NIN EN İYİ ÜLKESİYİZ. AVRUPA’DA BİRİNCİYİZ”
Ülke genelinde, 650 bin dersliğin tamamında internet altyapısının mevcut olduğunu ve ücretsiz internet hizmeti sunduklarını ifade eden Tekin, “Bu dersliklerin içerisinde akıllı tahta bulunuyor. Peki, dünyanın her yerinde böyle mi? Bunu ben yanıtlamayayım. Birleşmiş Milletler Kalkınma Örgütü (UNDP) tarafından yapılan bir raporda, ‘Türkiye, tüm dersliklerinde internet altyapısı ve akıllı tahta bulunduran nadir ülkelerden biridir’ deniyor. Bu adımları attık, derslikler ve teknolojik donanımları oluşturduk. Fen bilimlerinde Avrupa’nın en iyi ülkesiyiz ve OECD sıralamasında ilk üçte yer alıyoruz. Bu başarı, son 20 yılın birikimidir. Bu süreçte devlet bütçesinin her yıl en yüksek payı Milli Eğitim’e verildi.” şeklinde konuştu.
Bakan Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Bu ülkenin gençliği için her türlü fedakarlığı yapmak zorundayız, en yüksek payı eğitime vereceğiz” ifadesini hatırlatarak, Milli Eğitime yönlendirilen bütçenin Cumhurbaşkanı desteğiyle arttığını söyledi.
Eğitimde mükemmele ulaşmak için daha gidilecek yola ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Tekin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli adını verdiğimiz yeni bir süreç başlattık. Hedefimiz, dünyada örnek gösterilebilecek bir eğitim öğretim müfredatı oluşturmaktır. Bu kapsamda Türk müfredatını, karşılaştırmalı bir şekilde değerlendirdiğimizde, diğer ülkelerin eğitim programlarıyla kıyaslandığında daha kalabalık ve ağır olduğunu tespit ettik. Bu nedenle müfredatı hafifletme gereği duyduk. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile kazanım sayısını yüzde 35 oranında düşürdük. Yani 9 ve 10. sınıf öğrencileri, 11 ve 12. sınıfta okuyan abla ve ağabeylerine göre daha az içerikle eğitim alacaklar. Eğitim metodolojisi açısından da dünyada önemli değişiklikler yaşandı. Artık bilgiye erişim çok daha hızlı ve kolay. Bu nedenle okullarımızın da dönüşmesi, bilgi vermekten ziyade bunu bir beceriye dönüştürmesi gerekiyor.”
Tekin, günümüzde dünyanın küçük bir köy haline dönüştüğünü ve herkesin birbiriyle rekabet içinde olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Bizim de, gençlerin dünyadaki akranlarıyla rekabet edebilmeleri için güçlü bir eğitimle yetiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, ortak yaşam kültürümüz, milli ve manevi değerlerimizin korunması adına, bu değerleri size ve sonraki nesillere aktararak bir arada durabilmeyi amaçlıyoruz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile bu hedeflere ulaşmayı planlıyoruz ve şu anda bunun ölçme ve değerlendirme süreçlerini yürütüyoruz.”
Bakan Tekin, program çerçevesinde ziyareti sırasında Sarıkamış Fen Lisesi’ndeki öğrenci ve öğretmenlerle de bir araya geldi.
