🎧 Radyo Daldal Hemen Dinle 🎶
  1. Haberler
  2. Teknoloji
  3. 3I/ATLAS: Uzaylı Teknoloji mi, Doğal Cisim mi?

3I/ATLAS: Uzaylı Teknoloji mi, Doğal Cisim mi?

featured

Güneş Sistemi’nden hızla geçmekte olan yıldızlararası nesne 3I/ATLAS, gökbilim camiasını büyülemeye devam ediyor. Temmuz 2025’te keşfedildiği ve bir şehir büyüklüğünde olduğuna inanıldığı belirtilen bu nesne, hem bilimsel hem de spekülatif alanlarda büyük bir ilgi uyandırdı.

Birçok araştırmacı onu doğal bir kuyruklu yıldız olarak değerlendirirken, Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Dr. Avi Loeb, 3I/ATLAS’ın “yabancı bir teknoloji” ürünü olabileceğini öne sürüyor.

Loeb’in kısa süre önce verdiği bir röportajda 29 Ekim tarihine yaptığı esprili atıf, sosyal medya ve basında çeşitli spekülasyonlara yol açtı.

ANTİ-KUYRUK TARTIŞMASI

Hawaii’deki Keck II Teleskobu ile gerçekleştirilen son gözlemler, 3I/ATLAS’ın Güneş’e doğru uzanan bir “anti-kuyruk” özelliği gösterdiğini ortaya koydu.

Harvard’lı gökbilimci Avi Loeb, geçtiğimiz hafta yayınladığı blog yazısında bu durumu “alışılmışın dışında bir yönelim” olarak tanımladı.

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş bir çalışmada, araştırmacılar Keck teleskopu verilerini kullanarak nesnenin siyanür ve nikel gazı saldığını doğruladı. Bu gazların hem Güneş’e hem de aksi bir yönde püskürtülmesi, “anti-kuyruk” olgusunun net bir kanıtı olarak değerlendiriliyor.

Loeb’e göre en ilginç olan, 3I/ATLAS’ın beyaz ışık görüntülerinde geleneksel bir kuyruklu yıldız kuyruğunun izinin olmamasıydı. Normalde Güneş’ten gelen ışık basıncı birlikte toz parçacıkları geriye doğru itilerek parlak bir kuyruk oluşturur. Fakat bu nesnede durum oldukça farklı görünüyor.

Diğer bilim insanları, bu alışılmadık görünümün doğal süreçlerle izah edilebileceğini ifade ediyor. Dünya’nın uzaydaki konumu, kuyruklu yıldızın geniş kuyruğunun optik bir yanılsama yaratabileceği veya Güneş rüzgârının itiş gücüne karşı koyabilen büyük toz tanelerinin Güneş yönünde uzantı oluşturabileceğini öne sürüyor.

Kaliforniya Üniversitesi’nden gezegen bilimci Michael Busch, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Dönen bir kuyruklu yıldız çekirdeğinden çıkan büyük parçacıklar, yörüngesi boyunca hem önünde hem de arkasında birikerek bu görünümü oluşturabilir” şeklinde görüş belirtti.

LOEB’İN “ANOMALİLER” LİSTESİ

Ancak Loeb, 3I/ATLAS’ın sıradan bir kuyruklu yıldızdan çok daha fazla anlam taşıdığını iddia ediyor. Harvardlı bilim insanı, nesnenin hem yörüngesi hem de fiziksel yapısıyla “doğal kökenli olma ihtimalinin daha zayıf” olduğunu savunmakta.

Loeb’in iddialarına göre 3I/ATLAS, doğrusal bir yörüngede ilerliyor ve Mars ile Jüpiter’e olağanüstü yakın geçişler yapıyor. Hubble ve James Webb teleskoplarından elde edilen veriler, nesnenin çekirdeğinin yaklaşık 46 kilometre çapında olabileceğini gösterirken, kütlesinin 33 milyar tonun üzerinde olduğunu duyurdu. 3I/ATLAS, saatte 200 bin kilometre (yaklaşık 60 km/s) hızla ilerliyor ki Loeb bu hızın böyle bir cisim için “fiziksel açıdan neredeyse imkansız” olduğunu ifade ediyor.

Loeb ayrıca, nesnenin yalnızca Güneş ışığını yansıtmadığını, aynı zamanda kendi ışığını üretiyor olabileceğini belirtmektedir.

“29 EKİM’DEN ÖNCE TATİLE ÇIKIN”

Loeb’in açıklamaları sosyal medyada büyük yankı buldu. “29 Ekim’den önce tatile çıkın” şeklindeki esprili ama gizemli uyarısı, NASA’nın 3I/ATLAS hakkında bilgi sakladığına dair komplo teorilerini doğurdu. İnternette, devletin uzaylılarla ilgili bulguları gizlediği yönünde iddialar hız kazandı.

NASA, resmi bir açıklama ile 3I/ATLAS’ın Dünya için herhangi bir tehdit oluşturmadığını ve yörüngesinin güvenli mesafeden geçeceğini teyit etti. Ancak Loeb, ajansın verileri “yavaş ve seçici bir biçimde paylaştığını” öne sürdü.

3I/ATLAS’ın ekim ayının başında Mars’a en yakın konumuna ulaşacağı biliniyor. 29 Ekim’de ise cisim Güneş’in arkasına geçecek ve kasım ayının ilk haftasında yıldıza en yakın geçişini gerçekleştirecek. Bu süreçte, nesne Güneş’e 0,8 astronomik birim (Dünya-Güneş uzaklığının yaklaşık yüzde 80’i) kadar yaklaşacak.

Bu esnada, Güneş’in yoğun parlaklığı nedeniyle Dünya’dan doğrudan gözlemlenmesi mümkün olmayacak; çünkü birkaç hafta boyunca Güneş’in arkasında kalacak. Böylelikle nesnenin aralık ayına kadar görünmez olacağı öngörülüyor. Loeb’e göre bu süre, nesnenin gerçekten yapay bir kökene sahipse “planını uygulamak için eşsiz bir fırsat” sunabilir.

BİLİM CAMİASI NE DİYOR?

Ana akım astronomi topluluğu, Loeb’in iddialarına temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Simülasyonlar, 3I/ATLAS’ın tamamen doğal bir hiperbolik yörünge izlediğini ve yönlendirme belirtileri göstermediğini gösteriyor. Buna ek olarak, nesnenin davranışları, Güneş Sistemi dışından gelen cisimlerinin toz ve gaz modelleriyle büyük ölçüde örtüşüyor.

3I/ATLAS, gelecek ay Jüpiter’e yakın bir geçiş yapacak. Bu geçiş, NASA’nın Juno ve Avrupa Uzay Ajansı’nın Juice uzay araçlarının nesneyi gözlemleme fırsatı bulabileceği bir an olacak.

Loeb, kendi geliştirdiği “Loeb Ölçeği”nde 3I/ATLAS’a 10 üzerinden 4 puan verdi. Bu puan, ona göre “artmakta olan anomalik özelliklerin” birer göstergesi.

3I/ATLAS, aralık başında Güneş’in parıltısından yeniden çıkacak. Eğer Loeb’in öngördüğü gibi olağanüstü bir davranış sergilerse, bu durum Güneş Sistemi tarihindeki en büyük keşiflerden biri olarak kayıtlara geçebilir. Ancak şu an için 3I/ATLAS, yalnızca nikelce zengin, sıradışı bir gök cismi olarak kalmaya devam ediyor.

LOEB’İN KABARIK SİCİLİ

Aslında Loeb, daha önce 3I/ATLAS’ın “büyük ihtimalle bir kuyruklu yıldız olduğunu” kabul etmişti. Ancak astrofizikçi, bu tür cisimlerin uzaylılara işaret ettiği yönündeki iddiaları bir düşünce egzersizi olarak değerlendirmekte ve bu ihtimalleri göz önünde bulundurarak gelecekteki olası karşılaşmalara daha hazırlıklı olabileceğimizi savunuyor.

Loeb’in alışılmışın dışındaki yorumları geçmişte benzer tartışmalara yol açtı. 2017 yılında keşfedilen ilk yıldızlararası nesne ʻOumuamua için de “uzaylı sondası” olabileceğini iddia etmişti. 2014’te Dünya’ya düşen bir meteoritin uzaylı kökenli bir araç olabileceğini ifade ederek, bu meteoritin parçalarından örnekler almak için fon toplayarak Pasifik Okyanusu’na dalmıştı. Ancak yaptığı bu araştırmada, loeb Dünya dışı yaşam ile ilgili herhangi bir bulguya rastlayamamıştı.

Loeb’in iddialarına şüpheyle yaklaşan bilim insanları, onun yaklaşımının “bilim ile spekülasyon arasındaki çizgiyi bulanıklaştırdığını” belirtiyor.

3I/ATLAS: Uzaylı Teknoloji mi, Doğal Cisim mi?
Yorum Yap
Bizi Takip Edin