Prof. Dr. Mustafa Altay, zayıflama iğneleri hakkında sosyal medya etkisiyle ortaya çıkan bilgi kirliliğine dikkat çekti.
Bu tür ilaçların dikkatli bir şekilde, sadece uzman onayı ile kullanılması gerektiğini vurgulayan Altay, aksi takdirde ciddi yan etkilerin söz konusu olabileceğini belirtti.
Zayıflama iğnelerini kullanmadan önce, potansiyel yan etkiler nedeniyle hastaların endokrinoloji uzmanları tarafından kapsamlı bir değerlendirmeden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Altay, bu ilaçların kesinlikle reçetesiz temin edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
“Vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olanlar obez olarak tanımlanıyor”
Altay, “Zayıflama iğneleri, tip 2 diyabet tedavisinde ve yaşam tarzı değişiklikleri ile egzersiz programlarına rağmen kilo veremeyen obez bireylerde bir tedavi seçeneği olarak kullanılabilir. Uygun hastalarda etkili sonuçlar alınabilse de, bu uygulamaların mutlaka doktor gözetiminde gerçekleşmesi gerekmektedir” dedi.
[Fotoğraf: AA]
Obeziteyi bir hastalık olarak tanımlayan Altay, vücut kitle indeksi 25’in üzerindeki kişilerin fazla kilolu, 30’un üzerindekilerin ise obez olarak nitelendirildiğini söyledi.
Altay, “İğnenin kullanılabilmesi için kişinin böbreklerinin, karaciğerinin sağlıklı olması, ileri evre kalp yetmezliği bulunmaması ve daha önce pankreas iltihabı geçirmemiş olması gerekir” diyerek, şunları ekledi:
“‘Biraz fazla kilom var, o yüzden bu ilacı alabilirim, hekime danışmama gerek yok’ düşüncesi son derece hatalı. Ailede pankreas öyküsü olan, tiroid nodülleri veya safra taşı mevcut hastaların değerlendirilmesi önemlidir. Çünkü ilacın mide, bağırsak, safra kesesi ve pankreas üzerinde yan etkileri olabilir. Özellikle tip 2 diyabet hastalarında, uzun süredir insülin kullanıyorsa ve diyabete bağlı göz problemleri geliştiyse, zayıflama iğnesinin gözle ilgili yan etkilere yol açabileceği rapor edilmiştir.”
Zayıflama iğnelerinin sağladığı faydalara dair sosyal medyadaki yanılgılara dikkat çeken Altay, “Özellikle bazı ünlülerle ilgili spekülasyonların artması sayesinde polikliniğimize başvuran hasta sayısında ciddi bir artış gözlemliyoruz. ‘Hocam, hemen zayıflatıyormuş, bu iğneyi kullanmak istiyorum’ şeklinde çok sayıda talep alıyoruz.” dedi.
Yanlış kullanımda oluşabilecek riskler
Altay, bu ilaçların insülin gibi kullanılmasına rağmen aslında insülin olmadığını, sahte ilaçların merdiven altı uygulamalarla pazarlanmasının hastaların sağlığını tehlikeye attığını ifade etti.
Kişilerin zayıflama iğnesi kullandığını düşünürken, sahte ilaçların içinde insülin olabileceğini ve bunun kan şekerini ciddi oranda düşürebileceğini belirten Altay, uyarılarda bulundu:
“Zayıflama iğnelerini kilo fazlalığı için kullanmak isteyen ancak diyabeti olmayan kişilerde, sahte ilaçtaki insülin kan şekerinin normalin altına düşmesine, hatta koma gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Ayrıca, kalp yetmezliği olan hastalarda yoğun bakım gerektiren durumlar geliştirebilir. Görme sorunları ve alerjik reaksiyonlar da ortaya çıkabilir.”
