1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Asya’da Çok Taraflılık: Türkiye ve Çin İşbirliği

Asya’da Çok Taraflılık: Türkiye ve Çin İşbirliği

featured

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından gerçekleştirilen “Değişen Çok Kutuplu Dünyada Çok Taraflı Mekanizmaların Rolü” konulu panelde, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Gürol Baba, SETA Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, Çin merkezli Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nden Su Şiaohui ve Şanghay Sosyal Bilimler Akademisi’nden Prof. Dr. Guo Çanggang görüşlerini paylaştı.

Prof. Dr. Baba, Asya’da pek çok uluslararası kuruluşun mevcut olduğunu belirterek, bu kurumlar arasında çatışma ortamının bulunmadığını vurguladı.

Asya’nın uluslararası ilişkilerdeki kritik rolüne değinen Baba, “Asya’daki uluslararası yapılar, Avrupa veya Batı’nın sert gündemler belirleyen ve katı belgelerle yönlendiren kurumsal yapılarından farklıdır.” ifadesini kullandı.

Ayrıca, Türkiye ile Çin’in Asya’da birçok önceliğe sahip olduğunu belirten Baba, “Asya’daki çok taraflılık, tam olarak kavramsallaştırılmasa da oldukça motive edici bir durumdadır.” açıklamasında bulundu.

“TÜRKİYE ÇOK İYİ BİR DİYALOG ORTAĞI”

Yine Çin merkezli araştırmacı Su, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde global düzen ve rolünü doğru bir şekilde ele aldığını aktararak, Türkiye’nin Şanghay İşbirliği Örgütü’ndeki (ŞİÖ) rolünün önemli olduğunu ifade etti.

Ekonomik işbirliği fırsatlarına da vurgu yapan Su, çok sayıda Çinli işletmenin Türkiye’ye yatırım yapma isteğinde bulunduğunu belirtti. Türkiye’nin Çinli işletmelerle işbirliği adına uygun koşulları sağlama çabalarının da önemli bir aşama olabileceğini ekledi.

İKİ ÜLKE ADİL VE DAHA MAKUL BİR ULUSLARARASI DÜZENİ SAVUNUYOR

SETA Araştırmacısı Doç. Dr. Murat Aslan, “Barışçıl bir arada yaşama” kavramlarının pek çok yerde olduğu gibi en çok Çinli politika yapıcılar ve akademisyenler tarafından tartışıldığını belirtti. Asıl sorunun ise “barışçıl bir yaşam mümkün mü?” olduğunu değerlendirdi.

Çin’in çıkarlara yönelik tehditlere karşı tepkisel bir tutum sergilediğini ifade eden Aslan, “Çin, bir çekirdek ülke olarak tanımlanabilir, ancak G7 zirvelerine katıldığınızda Çin’in orada yer almadığı gerçeği göz ardı edilemez.” dedi.

Prof. Dr. Guo ise, uluslararası ihtilafların çözüme kavuşturulmasının istişare yoluyla olması gerektiğini belirtti ve Türkiye ile Çin’in benzer şekilde adil bir uluslararası düzen lehinde hareket ettiğini vurguladı.

Bu iki ülkenin derin kültürel miraslara sahip olduğunu ve kültürel çeşitliliğin önemini de aktardı.

DÜNYADA DAHA AKTİF VE DİPLOMATİK ADIMLAR

“Uluslararası ve Bölgesel Meseleler” konulu panelde Şanghay Üniversitesinden Wang Jinhui, ORSAM Başkanı Dr. Kadir Temiz, Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü’nden Yao Jinşiang ve Milli İstihbarat Akademisi Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur görüşlerini açıkladı.

Wang, uzay işbirliğinin yalnızca bilimsel veya teknolojik bir mesele olmadığını, aynı zamanda siyasi bir strateji aracı olduğunu belirtti. Bu bağlamda, Çin’in Rusya ile uzay ilişkilerinde “lider ortak” konumuna geldiğini ifade etti.

ORSAM Başkanı Temiz, ekonomi ve güvenlik arasındaki ilişkilerin önemine dikkat çekerek, Çin’in bölgedeki ekonomik gücünün, hem bölge ülkeleri hem de Çin için güvenlik kaygılarını artırdığını vurguladı. “Önümüzdeki on yıllar içinde daha aktif diplomatik adımlar atılacağını göreceğiz.” görüşünü paylaştı.

ULUSLARARASI TOPLUMDA UYANIŞ

Yao, İsrail’in İran’a saldırılarını tarihin en büyük çatışmalarından biri olarak nitelendirerek, Rusya, Çin ve ABD’nin söz konusu çatışmada vatandaşlarını tahliye etmeye başladıklarını belirtti. Bu durumun, saldırının tehlikesinin arttığına dair önemli bir sinyal olabileceğine dikkat çekti.

Orta Doğu’nun geleceği hakkında “parlak” bir değerlendirme yapan Yao, gerilimin sıradan diğer bölge ülkelerine de yayılmasından endişe duyduğunu ifade etti. Gazze’deki duruma daha fazla önem verilmesi gerektiğini savunan Yao, bu sorunun Orta Doğu’daki çatışmaların temel sebeplerinden biri olduğunu kaydetti.

EGEMENLİK İLKESİNİ SAVUNAN ORTAKLAR

Şanghay Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü’nden Jin, Çin ve Türkiye’nin egemenlik ilkesini savunan ortaklar olabileceğinin altını çizdi. Orta Doğu’daki pek çok sorunun varlığına dikkat çeken Jin, bu durumun yalnızca İsrail’in güvenliğini sağlamaya yönelik bir anlayıştan kaynaklandığını belirtti ve eğer bu zihniyete sahip olunmaya devam edilirse bölgede barışın sağlanamayacağını ifade etti.

Dr. Hakkı Uygur ise, Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözlerini hatırlatarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve İran’a yönelik tutumlarına dikkat çekti. Pekin yönetiminin Orta Doğu’ya artan ilgisi olduğunu belirten Uygur, Çin’in Türkiye ile daha görünür hale geldiğini ifade etti. Uygur, iki ülkenin bölgede etkili bir işbirliği mekanizmasına sahip olacağına inandığını dile getirdi.

Asya’da Çok Taraflılık: Türkiye ve Çin İşbirliği
Yorum Yap
Bizi Takip Edin
KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.