İranlılar ve İsrailliler, 12 gün süren savaşın ardından duyurulan ateşkes hakkında düşüncelerini İngiltere basınına aktardı. Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilan ettiği ateşkeste bir dönüm noktası olarak görülüyor. Hem İsrail hem de İran, savaştan “zaferle” çıktıklarını belirten açıklamalar yapmış durumda.
İran’ın başkenti Tahran’da yaşayanların, The Guardian gazetesine yaptıkları yorumlar dikkat çekici. Tahran’da yaşayan Meryem, Trump’ın ateşkes ilanından önce, İsrail’in bombardımanlarının yoğunlaştığı karanlık anları hatırlatarak, “Jetler apartmanın üzerinde o kadar alçak uçtu ki pencereler sarsıldı. Bombardıman daha önce hiç yaşamadığım kadar şiddetlendi. İnsanlar korkmuş ve panik içinde sokaklara koştu.” ifadelerini kullandı.
Meryem, sabahın erken saatlerinde İsrail’in bombardımanından geriye ne kaldığını merak ettiklerini aktararak, “Şimdi sessizlik var, sanki daha kötüsü gelmeden önce verilmiş bir ara gibi… Savaşın gerçekten bitip bitmeyeceğini bilmiyorum.” dedi. Bu sözler, birçok İranlı için savaş sonrası belirsizlik hissinin bir yansıması oldu. Bazı vatandaşlar, İran yönetiminin savaşı, gelirlerin kısıtlanması gibi siyasal agenda için bir bahane aracı olabileceğinden endişe ediyor.
Tahranlı Şirin, “Bu insanların ideolojisini etkisiz hale getirmiştik. Kültürel olarak ve günlük yaşamda irademiz karşısında eğilmişlerdi. Ancak şimdi ne olacağını bilmek zor.” şeklinde konuştu. Bu bağlamda, savaş sırasında Netanyahu ve Trump’ın İranlılara yapmış olduğu ayaklanma çağrıları, pek çok kişi tarafından ciddiye alınmamış durumda. 28 yaşındaki film yapımcısı Nazenin, “Trump’a güvenmiyorum. Saniye başı fikrini değiştiriyor. Biz İranlılar, kaderimizi belirleyenlerden daha iyisini hak ediyoruz.” diyerek bu durumu özetledi.
Nazenin, kutlama yapanların hükümet yanlıları olduğunu ve yaralanan rejimin üzerlerine çökebileceği endişesini taşıdığını vurguladı. 42 yaşındaki Mehdi de ateşkesin ardından İran yönetiminin baskılarını artırabileceğinden ve bunu siyasi kazanç sağlama aracı olarak kullanabileceğinden bahsetti. Öğrenci ve aktivist Said ise yapılan kutlamaların, İslam Cumhuriyeti’nin bir savaş kazanmış gibi davranmasını sağladığını ifade etti.
The Guardian gazetesinin yaptığı araştırmalara göre, ateşkes sonrası İsraillilerin de düşünceleri önemli değişiklikler göstermekte. Berşeva’da yaşayan 27 yaşındaki Sardinas, “Ateşkes olacağını hiç düşünmemiştim… Ama umarım olur çünkü burada her gün tehlikedeyiz.” dedi. Kendisi, savaşa kadar bu bölgede güvende hissettiğini, bunu bilseydi İsrail’e gelip gelmeyeceğinin belirsiz olduğunu belirtti.
51 yaşındaki Gil Cohen, “Güvende olmak istiyorum. İran 10 yıldır bizi öldürmek istiyor. Eğer ABD Başkanı’nın söylediği doğruysa ve atom bombalarından kurtulduysak bu savaşın sona ermesi gerekiyor.” diyerek ateşkesin gerekliliğini vurguladı. Sardinas ise, savaşın direkt olarak nükleer silahların durdurulması ile ilişkilendirilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Bu görüşmeler sırasında, geçerken bir şahıs ise ateşkesin geldiği zamana dair eleştirilerde bulundu ve İran’ın gördüğü hasar konusunda kuşku taşıdığını dile getirdi. Yardım çalışmalarına denetim yapan bir asker de, savaşın durması gerektiğine inandığını ve bunun herkes için en iyi seçenek olduğunu belirtti.