Bayburt’ta, 1900’lü yıllarda tanımlanan tarhun otunun üretimini teşvik etmek amacıyla, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 2019 yılından itibaren üreticilere fide desteği sağlanmaktadır.
Kuraklık ve soğuk hava koşullarına dayanıklı olan “Bayburt tarhunu”, Bayburt Üniversitesi’nden gelen girişimlerle Nisan 2025’te coğrafi işaret korumasına alınmış ve Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiştir.
İl genelinde yaklaşık 150 üretici tarafından alternatif bir ürün olarak yetiştirilen tarhun, toplam 210 bin dönüm alanda bulunmakta ve kilogram fiyatı bin ila 1500 lira arasında değişmektedir. Coğrafi işaretin kazanılmasıyla birlikte, hem baharat ticareti yapan firmalar hem de tıbbi aromatik bitki ihracatıyla uğraşan şirketlerin tarhuna olan ilgisi artmıştır.
“Coğrafi işaretin alınmasıyla beraber tarhunun ticarileşme süreci daha da hızlanmış oldu”
Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mutlu Türkmen, tarhunun Nisan 2025 itibarıyla Bayburt adına coğrafi işaretli ürün olarak tescil edildiğini ifade etti.
Tescilin ardından tarhunun ihracatı konusunda kayda değer girişimlerin olduğunu belirten Türkmen, “Tarhunun ilimiz için özel bir önemi var. Şu anda ihracatı yapılan Bayburt taşından sonra ikinci en önemli ürün tarhundur. Üreticiler, hem yurt içinde hem de yurt dışında ciddi ürün sevkiyatları gerçekleştiriyor. Coğrafi işaretin alınması, tarhunun ticarileşme sürecini daha da hızlandırdı.” dedi.
Türkmen, talepler doğrultusunda üniversite olarak çeşitli çalışmalar yürüttüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Üniversitemiz bünyesinde Tarım ve Hayvancılık Araştırma Uygulama Merkezi aracılığıyla tarhun konusundaki bilimsel araştırmalara hız verdik. Yürütülen bilimsel çalışmalar, tarhun özelinde genişletilip devam ettirilmektedir. Özellikle lisansüstü düzeyde tarhunun farklı türleri ve üretim koşulları üzerinde çalışmalar yapıyoruz.”
Akademisyenlerin bilimsel verileri düzenli olarak üreticilerle paylaştığını belirten Türkmen, “Onların geri dönüşlerine dayalı olarak bilimsel perspektifle yeniden değerlendirme yapıyoruz. Umuyoruz ki bu süreç, önümüzdeki yıllarda tarhunun bölgemizdeki üretim sürecini daha da genişletecek ve Bayburt taşından sonra Bayburt tarhunu yurt dışına ihraç edilen önemli bir ürün haline getirecektir.” ifadesini kullandı.
“Pazar konusundaki tek sorunumuz ürünün az olması”
Merkeze bağlı Yedigöze köyünde çiftçilik yapan 47 yaşındaki Feryal Haşlak, iki dönümlük alanında ana ürün olarak tarhun yetiştirdiğini ifade etti.
Son altı yıldır pazar konusunda çaba gösterdiklerini anlatan Haşlak, “Son zamanlarda aracı firmalar aracılığıyla yurt dışına ihracat yapmaya başladık. Tarhun üretiminin artırılması için çaba sarf ediyoruz çünkü talep oldukça fazla. Türkiye’deki büyük baharat firmaları ve yurt dışına tıbbi aromatik bitki ihracatı yapan firmaların yüksek talepleri var. Bu firmalar köyümüze kadar gelip ürünleri yerinde inceliyor. Biz de ürünlerimizin analizlerini yaptırdık. Pazar konusundaki en büyük sorunumuz ise ürün miktarının azlığıdır.” şeklinde konuştu.
Haşlak, iç pazardaki talebi karşılamak ve tıbbi aromatik bitki ihracatı yapan firmalara hizmet edebilmek için çiftçilerin üretimi artırmaları gerektiğini vurguladı.
Birkaç yıl içinde ekim alanlarını genişletmeyi planladıklarını kaydeden Haşlak, “Belirlediğimiz hedefe ulaşmak için çalışacağız. Ekonomik getirisi yüksek bir ürün ve sistematik çalışıldığında üretim süreci kolaylaşabiliyor. Umudumuz, üretimin artması ve gelen taleplerin karşılanması ile Bayburt’un ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktır.” diyerek sözlerini tamamladı.