Almanya, Avrupa’da artan savaş riski nedeniyle metro istasyonları, yer altı otoparkları ve kamu binalarının bodrumlarını sığınak haline dönüştürmeyi planlıyor.
Almanya Sivil Koruma ve Afet Yardımı Dairesi Başkanı Ralph Tiesler, yaptığı açıklamada, Avrupa’daki savaş tehdidi karşısında duydukları endişeleri dile getirerek, bu nedenle söz konusu alanları sığınak haline getirmek istediklerini belirtti. Tiesler, Süddeutsche gazetesine verdiği mülakatta, Rusya-Ukrayna savaşı örneğini göstererek, uzun yıllar boyunca Almanya’nın savaş gerekliliği konusunda bir hazırlık yapmadığını aktardı. Ancak bu durumun değiştiğini vurgulayarak, “Savaş, hazırlanmamız gereken bir senaryo haline geldi” dedi.
“BİR MİLYON SIĞINAK YERİ OLUŞTURACAĞIZ”
Yeni sığınakların yüksek koruma gereksinimlerinin zaman ve maliyet açısından zorluk çıkaracağını ifade eden Tiesler, daha hızlı çözümler bulmak gerektiğine dikkat çekti. Bu çerçevede, tünellerin, metro istasyonlarının, yer altı otoparklarının ve kamu binalarının bodrumlarının sığınak olarak kullanılacağını belirterek, böylece bir milyon sığınak yeri oluşturmayı hedeflediklerini açıkladı.
Tiesler, mevcut sığınak altyapısının yetersiz olduğunu ifade ederek, bu yaz detaylı bir plan sunacaklarını ve sığınak ağının genişletilmesi gerektiğini aktardı. Yine bu bağlamda, “Sivil savunma önlemleri için 4 yıl içerisinde 10 milyar avroya ve 10 yıllık süre içinse 30 milyar avroya ihtiyaç var” şeklinde değerlendirmede bulundu.
480 BİN KİŞİLİK YER VAR
Gazetede yer alan habere göre, Almanya’nın Soğuk Savaş döneminden kalan 2000 sığınak ve barınaktan bugüne sadece 580’inin kullanımda olduğu ve bunların da çoğunun yeterli durumda olmadığı kaydedildi. Ülkedeki sığınaklarda yalnızca 480 bin kişilik yer bulunduğuna ve bu rakamın, koruma sağlama kapasitesinin yalnızca yüzde 0.5’ine denk geldiğine dikkat çekildi. Haberde, benzer bir örnek olarak Finlandiya’nın 4.8 milyon kişiye yer sağlayabilen 50 binden fazla sığınak bulundurduğu ve bu durumun savaş döneminde nüfusun yaklaşık yüzde 85’inin güvenli bir yere sığınabileceği anlamına geldiği aktarıldı.
